FIBA’nın yıllar süren yanlışlarının ardından, büyük kulüplerin de desteğiyle kurulan, NBA’den sonra en büyük basketbol organizasyonu EUROLEAGU’i yaratan ULEB, Ukrayna kriziyle sıkıntıya girdi. Güçlü takımları kollayan uygulamaları, bariz hakem hataları, milli takımları zora sokan takvim gibi konularda eleştirilen ULEB, Rus takımlarının geleceğiyle ilgili kararı kulüplerin üstüne yıkarak sportif otorite olmadığını tescilledi.

Bir farkla alınan kararla Rus takımlarını yenen takımların puanları yok sayıldı. Anadolu Efes, Fenerbahçe örneğinde olduğu gibi kulüpler birbirine düşürüldü. Organizasyona hissedar olan Rus takımları dahil, kulüplere oylama yaptırarak krizden çıkmayı planlayan ULEB, iki sezon önceki beyaz sezon ilanındaki gibi ne kadar hazırlıksız olduğunu gösterdi. Böyle kritik kararları kulüplerin oyuna bırakırsan elbette herkes kendi çıkarına göre davranacak. Böyle olunca da, kıl payı bir oylama ile sahada kazanılan, masada kaybedildi. Bu tür durumları öngörerek kural ve yönergeleri önceden belirlemek daha adil olurdu. Sporun ruhuna uygun davranmak gerek, paranın gücü etrafında birleşen elitler kulübü olmak değil. ULEB’in rakip olmaya çalıştığı NBA’den öğreneceği çok şey var.

A Milli Takım, ULEB yüzünden oyuncularından faydalanamayınca, Yunanistan’a karşı aldığımız iki yenilgi sonrası Dünya sıralamasında aynı yerde kaldı. Hala 16’ncıyız. Geride bıraktığımız ciddi bir ülke yok. Bir zamanlar yedinciliğe kadar çıkmıştık, uzun süredir yerimizde sayıyoruz.

Basketbol Süper Liginde Merkez Efendi, Karşıyaka’yı da yenerek ligde kaldı gibi. Bursaspor, Tofaş’ı Nedam’ın 35 sayısıyla devirdi. Fenerbahçe, Semt Yalova’yı, Anadolu Efes de Türk Telekom’u rahat geçti. Afyon Belediye sahasında Beşiktaş’a teslim oldu. Ligde kalmak için ekstra galibiyetler arayan Petkim, Darüşşafaka önünde de gülemedi. İki takımın şansı Bahçeşehir Koleji’nin Büyükçekmece’yi yenmesi oldu. Haftanın en çekişmeli maçında Galatasaray, Gaziantep’i geçerken son anlarda çalınmayan fauller sonucu etkiledi.