Türk hakem camiası cumartesi günü büyük bir acıyla uyandı. Ağabeyim, hocam, dostum Bülent Yavuz’u kaybetmiş olmanın büyük üzüntüsü içindeyim. Ruhun şad mekanın cennet olsun hocam.

Yaklaşık 6 saatten beri bu yazıyı yazmanın, daha doğrusu yazıya başlayamamanın zorluğunu çekiyorum. Türk futbol hakemliğinde rahmetli Hilmi Ok hocamızdan sonra, MHK başkanlığına damgasını vurmuş olan Bülent Yavuz, 50 ay süre ile kesintisiz Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı yaparak kırılması güç bir rekora imza attı. Onun bırakmasından sonra gelen 10 MHK’dan, 9’u iki yılı tamamlayamadı.

Futbol hakemleri, yönettikleri müsabakalar karşılığında cüzi paralar alırken, ilk defa dikkat çekici düzeyde ücret almaya Bülent Yavuz döneminde başladılar. Bu da profesyonelliğe geçişin ilk adımlarıydı. Hakemlere ilk defa antrenman ücreti adı altında aylık ödenmesi Bülent Yavuz döneminde başladı. Hakemlerin moral ve motivasyonlarını sağlamak amacıyla eşleri ile birlikte seminere katılmaları Bülent Yavuz’un ilklerindendi.

Hakemlik eğitiminde Tepegöz dönemine son verilip bilgisayarla eğitim döneminin başlaması Bülent Yavuz’un icraatıydı. 2000 öncesinde hakemlere sadece maç kıyafeti ve birer eşofman verilirken, ülke genelindeki tüm amatör profesyonel hakemlere malzeme dağıtılmasının ve seyahatler esnasında giyilecek kıyafetlerin temini ilk defa yine Bülent Yavuz döneminde yapıldı. Yapmış olduğu seminerlerin hiçbiri basına kapalı değildi. Şimdiki gibi gizlilik yoktu.

Seminerler tüm gazeteciler ve yorumcular tarafından ilgi ile izlenir, televizyonlardan canlı olarak yayınlanırdı. Görev yaptığı dönemde, hatalı bile olsalar hakemlerinin arkasında durdu. MHK Başkanı olarak televizyonlara çıktı, çatır çatır hakemlerini savundu. Hiçbir hakemini, hiçbir kulübe ya da kulüp başkanına yedirmedi, lisansını yırttırmadı. Bugün sahalarımız da hala Bülent Yavuz’un izlerini görüyoruz.

Türk hakemliğinin lokomotifi olan dünya markamız Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus ikilisi onun döneminde altlardan getirilip Süper Lig’de düdük çaldırılmıştı. Ali Palabıyık, Mete Kalkavan gibi isimleri tecrübe edinsinler diye Süper Lig yardımcı hakem kadrosuna almıştı. Halis Özkahya’yı Kütahya’da keşfedip, önünü açmıştı. Görevden ayrıldığı sene Hüseyin Göçek’i Süper Lig kadrosuna almıştı.

Pazar günü, pandemi koşullarına rağmen oldukça kalabalık bir toplulukla son yolculuğuna uğurlandı. Birlikte görev yaptığı mesai arkadaşlarından sadece Serdar Çakır ve Taner Yalçındağ’ı gördü gözler.

Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar büyük bir kadirşinaslık göstererek Bülent hocayı uğurlayanlar arasına katıldı. Hulusi Paşa’nın geleceğini bilselerdi, herhalde TFF yönetim kuruluda cenazede sadece çiçekle temsil edilmezdi.