Türkiye’nin son 10 yılda yaşadıklarını bir sıraya koyduğunuzda gerçekten bir ülkenin verebileceği en çetin sınavlardan birini verdiğini söyleyebiliriz. Olan olayların, Türkiye’nin milli güvenlik çalışmalarının, deprem yaralarını sarma ve olası gelecek deprem zararlarını azaltma çalışmalarının tamamını düşündüğünüzde ciddi kaynak ihtiyacının olduğu bir dönemdeyiz. Devletimiz için bu kapsamdaki en önemli gelir kaynaklarından birisi de vergilerdir.

Kişilerin kazancına göre vergilendirme yapıldığı hissiyatının güçlü şekilde oluşması, yani çok kazananın çok, az kazananın az vergi vermesi, dolaylı değil de doğrudan kişilere göre vergilendirmenin yerleşmesi de zaten bir vatandaşlık görevi olan vergi konusunda tüm vatandaşlarda daha güçlü bir adalet hissi uyandırır.

Herkesin benzer oranlarda verdiği vergiler, örneğin yakıt vergileri,  herkesin aynı oranda vergilendirildiği bir örnektir, bu anlamda az az çoğa çok vergiye bir örnek değildir.

Diğer bir konu da devlete verilen diğer ödemelerdir, örneğin trafik cezaları. Motorlu taşıt vergileri aracın ederine göre hesaplanırken, trafik cezalarının aracın niteliğinden bağımsız olarak herkese aynı şekilde uygulanması yerine, pahalı araca yüksek ceza, ucuz araca düşük trafik cezası gibi uygulamalar da gündeme gelebilmelidir. Bunun yapılması için eğer bir anayasa değişikliği gerekiyorsa yakında meclis gündemine gelecek çalışmalarda bunun önü de daha geniş açılabilir. Alışılageleni biraz zorlasa da, bu şekilde vergilendirme örnekleri, vergiye karşı vatandaşın görüşünü yumuşatır.

Benzer şekilde, gayrimenkul vergilerinde de, bir evi olan ile on evi olanın aynı vergi oranlarıyla ödeme yapıyor olması yerine çoktan çok azdan az vergi alma yaklaşımları geliştirilmelidir. Benzer durum motorlu taşıtlar için de geçerlidir. Bu, sektördeki stokçuluk ve kayıt dışı tüccarlığı da azaltacaktır.

Bir diğer önemli konu da vergi dilimleri konusudur. Çoktan çok, azdan az almanın bir uygulaması olan vergi dilimleri yıldan yıla yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. Yıla başlandığında %15’lik dilimde bitirmesi beklenen bir çalışan, yıl içinde yapılan zorunlu maaş zamları ile %20’lik ya da daha üst dilimlere girebilmektedir. Vergi dilimlerinin de yıl içinde yapılacak yeniden değerlemeler ile artırılması çalışanın eline geçenin artması için önemlidir.

Türkiye, bugüne kadar ki badirelerin birçoğunun üstesinde gelebildi. Bundan sonra da gelecektir. Vatandaşlar da eminim ki vergi konusunda üzerine düşeni yapacaktır. “Vergi bir Vatandaşlık Görevidir, Devletimiz Var Olsun” diyecektir.