Hakem yetiştirmek ayrı bir sanattır. Sanatı da, kabiliyetli insanlar icra eder. Hakem yöneticiliği yapanların, bir hakemi çıraklık, ustalık, kalfalık ve mimarlık dönemine taşımaları, özen ister, hassasiyet ister, dikkat ister, empati ister, tecrübe ister. Nadide bir çiçeği yetiştirirken, suyunu ya da, gübresini fazla kaçırırsanız, çiçek çürür. MHK, sene başında genç hakemlere şans verirken herkes alkışladı, hepimiz destek verdik. Ancak, işin ölçüsünü kaçırmaya başlayınca abartılar, “Aşırıya kaçmayın” ikazlarımıza kulak tıkadılar. İnatlaştılar, küstüler!

TEK SORUMLU MHK

Ne oldu? Tugay Kaan Numanoğlu, Bahattin Şimşek, Erkan Özdamar ve en son örnek Turgut Doman. Hepsi çok ciddi yaralar aldılar, belki de hakemlikleri birkaç yıl geri gitti, hakemliklerinin bitirilmesi gündeme geldi. Kısacası araba “şarampole” uçtu. Bunun tek sorumlusu vardır. O da bu çocukların ruh hallerini, zor maç yönetme kabiliyetlerini ölçmeden, biçmeden, gelişigüzel görevlendirme yapıp, basamakları beşer beşer atlatmaya kalkan Serdar Tatlı kuruludur. İnatlaşma ile “Her şeyin iyisini ben bilirim” zihniyetiyle, yorumculara yaranmak için diğer MHK üyelerinin dahi bilmediği kararları sızdırarak hakem camiasını yönetemezsiniz. Ama siz böyle yönetmeye kalktınız.

Sonuçları mı?

İşte hepsi ortada…

Önceki hafta Turgut Doman, Hatay’da kart gösterme prosedüründe çok ciddi bir hata yaptı. Olabilir, çocuk tecrübesiz, heyecandan şaşırmıştır. Ama gri pozisyonlardaki tercihlerinden dolayı dinlendirip, yorumcuya adını verdiğiniz hakemlerin cezası devam ederken, Turgut Doman›a ertesi hafta bir daha maç verdiniz. Allah’ın sopası yok derler. Ama yine kart gösterme hatasından dolayı, ayna gibi kural hatası önünüze geliverdi. Hadi bakalım kaldırın şimdi cenazeyi.

HATA OLUR AMA…

Kural hatası bir hakem için önemli bir yaradır, ama yaralar zamanla kabuk bağlar ve tamamen geçer. Geçmişte çok ciddi kural hatası yapan ve müsabakası tekrar edilenlerden 3 tane örnek verelim. Ali Aydın, Kuddusi Müftüoğlu, Barış Şimşek. Üçü de hakemliği bıraktıktan sonra çok önemli görevlerde üst düzey yöneticilik yaptılar. Barış Şimşek halen de yapıyor. Ama tek ortak özellikleri vardı, raporlarında olanları dürüstçe yazdılar. Kıvırmaya kalkmadılar. İstanbulspor- Samsunspor maçının raporları ile ilgili kulağımıza iyi şeyler gelmiyor. Umarım, mızrağı, çuvala sığdırmaya çalışmazlar.