Kırıkkale Üniversitesi Genç Kalemler Topluluğu ile Bilim ve Sanat Topluluğu’nun gerçekleştirdiği Dünya Arapça Günü etkinliğinde; İstiklal Marşı’mız Arapça okundu..! Türk milletinin bağımsızlığının sedası olan İstiklal Marşı’mız, egemenliğimize kastedercesine Arapça okundu. Bu kadim millet, tarihin bile aydınlatamadığı dönemleri egemenliği ile aydınlatmış, bağımsızlık sedası asırları aşan bir türkü olmuştur. Kanı ile İstiklal Marşı’mızın satırlarına ilham olan şühedanın, vatan eylediği bu topraklar üstünde umarsız bir cüret gösterildi.

Her milletin dili, kültürü kendine has ve değerlidir. Dil ve kültür öğeleri, varlık nişanesidir. Arapların milli değerleri, varlığı, dilleri için ayırdıkları özel günü asla eleştiremeyiz ki, herkes kendi milletinin milliyetçiliğini yapmakta hürdür ve bu çok da olağandır. Anlaşılmayan nokta şu; Türk devletinde, Türk milletinin bağımsızlık marşı, neden Türk vatandaşları tarafından Arapça okunuyor? Bu bir jest mi? “Arapça gününde hadi bakalım bağımsızlığımızın sedasını size atfedelim”... Dil olarak zengin bir topluluk, bunun kutlanması yadsınamaz. Ama bu kendi bağımsızlık nişanemizin üzerinden kutlanamaz. Bu durum apaçık, milletin bağımsızlık öğelerine sosyolojik bir tehdittir. Bu durumun ana dilde eğitim ütopyasından hiçbir farkı yok, bir güruh Müslüman olmayı Arap olmakla eş sanıyor ve Türk milletini Araplaştırma çabasına giriyor...

Yaradanın alametini nakşettiği muazzam olay, bizim bu dünyada kavim kavim yaradılışımızdır, bizi ayrı ayrı dillerde konuşturan Allah, isteseydi zaten tek bir dilde konuşmamızı sağlamaz mıydı? Şimdi güya mümin kardeşlerimiz, Allah’ın yaradılış şeklini hiçe sayarak ayrım yoktur, ırk yoktur, Türk’üm demek haramdır profilinde fetva vererek geziyor... Kimse kusura bakmasın, biz en ince ayrıntıya dahi hakim, muazzam bir hak dinin inananlarıyız, bu durum Allah’ın verdiği aklı kullanabilen için resmen bir şirk halidir. Allah’ın yarattığı şekli sevmek, İslam ile besleyip İslam’ı bu şekille yüceltmeyi arzulamak, Türk milliyetçiliğinin yüklendiği misyon iken; milletleri ve varlıklarını reddeden bir tavır, İslam’ı anlayamamaktır. İslam Araplaşmak değildir, Arap alfabesi kullandığımızda yahut Arapça konuştuğumuzda, okuyup yazdığımızda daha çok Müslüman olmuyoruz... Bunlar, bir gecede cahil olduk yalanı ile Osmanlıcılık teknesinde batıyorlar habire...

Dedelerinin yazılarını bahane ediyorlar güya, dedeniz çok umrunuzdaysa Türk milleti Osmanlı hanedanlığından ibaret değil, biz birçok alfabe kullandık ... Hunlardan ki günün aydınlanmış tarihine göre belki çok evvelinden beri, çok hükümet değiştirdik, yönetim, hanedanlık geçirdik ama tek bir devlettik; o da Türk devleti, Türkiye Cumhuriyeti de bunun devamı ve nihai durağıdır. Şimdi halkın zaten çoğunlukla okuma yazma bilmediği bir dönem için, kimse ninemin, dedemin tarihini okuyamıyorum palavrası ile tarih satmasın... Hepiniz mi padişah soyusunuz? Hepiniz mi Osmanlı hanedanlığının paşazadelerinden, elitlerindensiniz? Bu ahmak kandıran yüksek kültür imajı çizen Osmanlıcı kardeşlerimiz değil mi Sarıkamış’daki 90 bin asker yalanına inanıp, devam ettiren.... Kulaktan dolma, kahve siyaseti ile tarih yapıp ardından, çok okuyup araştırıyormuş da Atatürk imkânlarını imkânsızlaştırmış imajı çizen sahtekârlardan öte değil bunlar... Türkiye’nin geleceğini oluşturacak sıralardan geçiyorlar, okulda yaptıkları faaliyet akıl uçuklatıyor... İmam Maturidi der ki “Akıl nakle tabidir” , uygulamada saf dışı bırakılan akıl ile milletin aklını deniyorlar...

Böyle bir program ertesi haliyle karışan ortalığı yatıştırmak için rektör akıllara zarar bir açıklama yapıyor: “Yabancı öğrencilerin anlaması için okundu.” ... Yahu yurt dışına maçlara gidiyor milli takımımız, taraftarın çoğu yabancı, İstiklal Marşı’mızı anlasınlar demiyoruz, hatta yarıda kesilirse de devam ediyoruz değil mi..? Bu nasıl bir kabahatten büyük özür... Bizi anlamak isteyenler bağımsızlık sedamızı, bizim karakter kodumuz olan dilimizden dinleyecekler. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir devlet üniversitesinde bağımsızlık sedamız başka bir dilde okunamaz, okutulamaz da.. Bunun hoşgörüsü de, jesti de olmaz! Merak edenler için ayrıyeten Türkçesi okunur, yanda biri çevirmenlik yapar; bu bir art niyet içermez. Ama bu kabul edilemez. Anayasa’da altı çizilmiş değişmez hükümler arasında bağımsızlık ilkesi esastır. İstiklal Marşı’mız da bu ilkelerin sedasıdır, bir kalıptır, bize aittir bizi anlatır. Herhangi bir şiir muamelesi göremez. Bu tavır istiklalimizi, bağımsızlığımızı apaçık hafife almaktır. Gereği de yapılmalıdır, tabi aklı nakle tabi kılan ve milli vicdanı hür olanlar için.