Öcalan’dan çağrı bekleyen Ümit Özdağ!
Geçmişte, "Öğrencilerime çatışma, iç savaş ve hükümete darbe nasıl yapılır gibi konularda ödevler verdim. Kışkırtıcı düşünmeleri, yaratıcı olmaları lazım." şeklinde açıklamalarda bulunan Ümit Özdağ, bu fikirlerini hayata geçirmek amacıyla Zafer adında bir parti kurmuştu. Ancak hukuk sınırlarını aşınca ve topluma rahatsızlık vermeye başlayınca yakayı ele verdi ve kendini cezaevinde buldu.
Daha önce Suriyeli sığınmacılar üzerinden sıkça provokatif söylemlerle gündem yaratmaya çalışan Ümit Özdağ, Beşar Esad rejiminin devrilmesi ve Türkiye’deki sığınmacıların ülkelerine dönmeye başlamasıyla birlikte istismar alanını kaybetmeye başladı. Bu daralmayla birlikte kendine yeni bir alan aramaya başlamış ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin DEM’e yönelik “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” ve teröristbaşı Öcalan’a hitaben “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır” çağrılarını bu bağlamda çarpıtmaya başlamıştı. O günden itibaren tüm mesaisini bu çağrıları manipüle etmeye harcadı.
Hatta, “Öcalan’ı kurtarmak için, Ümit Özdağ’ı içeri aldılar.” şeklinde kendilerini “Fasulye gibi kendini nimetten saymak” deyimine muhatap ettiler. 2019 yerel seçimlerinde ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin de içinde bulunduğu ittifakta yer almış olan Ümit Özdağ için bu, ne kadar zorlama bir yorum, değil mi?
Ümit Özdağ, 2-3 bakanlık için Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemiş ve onun “Teröre cephe alın” demeksizin sürdürdüğü HDP ile ilişkisinden asla rahatsız olmamıştı. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, HDP’ye oy verenlerin tamamı ve terör örgütü PKK’nın tüm unsurları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemişti. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı ve unsurlarının tüm umudu, topyekün Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu.
Seçimlerden sonra, PKK/YPG destekçisi İbrahim Halil Baran’ın yaptığı değerlendirme, bu beklentinin çıtasını ortaya koymuştu: “Tayyip Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu Türkiye’de iktidar olsaydı ne olurdu? Türkiye, bu kadar güçlü bir şekilde Suriye’ye müdahale edebilir miydi? Münbiç’te şu an harekete geçirdiği ‘ÖSO çetelerini’ harekete geçirebilir miydi?”
Bugün ise Ümit Özdağ, Suriye'deki PKK'nın kolu olan terör örgütü YPG üzerinden ahkâm kesiyor.
Ümit Özdağ bunu yaparken de kendi partisini birbirine kattı. Teröristbaşı Öcalan’a yapılan çağrıları istismar ederken, partililerini bu misyona şartlandırmışken, sosyal medya sayfasından aynen şu mesajı paylaştı: "Bu konunun hızla açığa kavuşmasının tek yolu, Öcalan'ın ikinci bir açıklama ile YPG ve PJAK'a silah bırakma çağrısında bulunmasıdır. Bulunmayı reddederlerse süreç durdurulmalıdır."
Öyle bir şartlanmışlık yaşıyorlardı ki, adeta şok olarak “Öcalan’a bu çağrıyı Ümit Özdağ yapmış olamaz”, “Ümit Özdağ adına sosyal medyadan Öcalan’a çağrıyı yapan anında istifa etsin” türünden tepki gösterdiler. Hatta “Cezaevinden kurtulmak için bu açıklamaları yapıyor” şeklinde suçlandı. Kendi mahallesinde linç ediliyor şimdi…
MHP’ye yönelik hangi kara propagandaları yapıyorlarsa, böylelikle altında kaldılar. Aslında terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla yaptıkları ittifakla kalmışlardı, şimdi bir kez daha tescillendiler.
Ümit Özdağ’ın her şeyi tezat…
Teröristbaşı Öcalan’a Suriye’deki terör örgütü YPG konusunda netleşme çağrısı yapan Ümit Özdağ, 4600 YPG’li teröristin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonu’na “Erdoğan Afrin’i almak için ne verdin?” diye çamur bulaştırmaya çalışan kişiydi. Türk ordusu ne zaman Suriye üzerinde terörle mücadele operasyonu yapsa, yok "Türk ordusu aç-susuz perişan orada", yok "Karşılığında ne veriyorsunuz?" türünden mücadeleyi gölgeleyen, sulandıran açıklamalar yapmıştır. Ümit Özdağ’ın bu sicille de teröristbaşı Öcalan’dan YPG konusunda netleşme beklemesi çok tuhaf oluyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteklediği Kemal Kılıçdaroğlu’nun “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” demesi ve sürekli ittifak yaptığı CHP’nin birçok üst düzey yetkilisinin terör örgütü PYD/YPG’nin Suriye’de “devlet kurmasını” temenni olarak ifade etmesi ortada iken başka bir tuhaflığa gerek var mı?
Ümit Özdağ ve benzerlerinin derdi elbette PKK/YPG ile mücadele etmek değil, yaptıkları sadece “terörle mücadele eden” taraf olan Cumhur İttifakı'nın eylem ve söylemlerini Türk milleti nazarında itibarsızlaştırmak ve zayıflatmak amacı taşımaktadır.
Ümit Özdağ bile, 'Bahçeli, çok uzun süre MHP genel başkanlığı yaptı. Derin bir bilgi ağı var şüphesiz. Siyasette taktik anlamda ciddi bir ustalığı var ve söylediği şey ciddiye alınmalı.' derken, hadi Zafer’in ergenleri MHP’den uzak oynayın.