Halk TV’nin tutarsızlıkları ve ikiyüzlülükleri!
Rasim Ozan Kütahyalı, adeta yedi bela Hüsnü misali Halk TV’ye bir bulaştı, kanalı darmadağın etti. Halk TV’nin YouTube kanalında yayımlanan röportajı o mahallede tam bir kriz yarattı. Ardından istifalar peş peşe geldi. "Kayda Geçsin" ekibinden Şule Aydın, Barış Pehlivan, Timur Soykan ve Murat Ağırel, kanalın yayın politikasını eleştirerek görevlerini bıraktı. Halk TV izleyicileri ise yıllardır hipnoz edilmişçesine biriken öfkelerini adeta kusuyor.
Kanalın sahibi Cafer Mahiroğlu, tepkiler üzerine şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı: “Bu kampanyanın öznesi olan Rasim Ozan Kütahyalı’nın ne benimle ne de kanalın yayın çizgisiyle uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur, olamaz. Bu olay tamamen bir yol kazasıdır. Ayrıca televizyon kanalı ve internet sitesinden bağımsız bir yönetime sahip olan YouTube platformumuzda bu röportajın yapıldığından haberim yoktu. Olsaydı, asla onay vermezdim.”
Peki, anlamadığım şu: Rasim Ozan Kütahyalı, Halk TV’ye ne gibi bir zarar vermiş olabilir?
Biri diyor ki: “Geçmişte FETÖ terör örgütüne methiyeler düzen, kumpas davalarının savunuculuğunu yapan ve bugün hâlâ sözde terör örgütüyle yürütülen sürece karşı çıkanlara kılıç sallayan biri…”
Bir başkası ekliyor: “Kütahyalı, 2007 sonrası Türkiye’deki kumpasların gönüllü, bilinçli ve organize destekçilerinden biridir.”
Bir diğeri ise: “FETÖ’cülerin tetikçiliğini yapan bu şahıs…”
Eğer Rasim Ozan Kütahyalı’yı böyle tarif ediyorsanız, bu tanım Halk TV’de yer bulmasını gerektirmiyor mu?
Bu tariflere uyan bir kişi de Levent Gültekin değil miydi mesela?
Yıllarca Halk TV’de program yapmadı mı?
Hükümete ve Cumhur İttifakı’na en ağır ifadelerle saldırırken kimse ondan bu siciline rağmen zerre rahatsızlık duymadı, değil mi?
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının savunucusu değil miydi o?
Terör örgütleri PKK ve FETÖ’nün unsurlarını öven de kendisi değil miydi? Diyelim ki Rasim Ozan Kütahyalı, bugünden itibaren hükümete ve Cumhur İttifakı’na karşı açıklamalar yapmaya başlasa (ki bazı çıkışlarıyla zaten zarar veriyor), emin olun Halk TV’nin daimi konuğu olurdu.
Çünkü Halk TV için PKK ve FETÖ ile var olan ilişkiler ya da geçmişteki kumpas davalarına destek vermek suçlanacak şeyler değil. Onlar için sahiplenilecek tek ölçü, hükümete muhalif olmaktır.
Bu, kanalın yegâne kriteridir.
Halk TV, “Hükümete muhalif ol da ne olursan ol, gel” felsefesindedir. Mesela, terör örgütü PKK’nın televizyon kanalına çıkıp “Türk Ordusu kimyasal silah kullanıyor” iftirasını atan eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı ele alalım.
PKK’nın kapatılan gazetesi Özgür Gündem’de nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapmış, 15 Mart 2022’de firari FETÖ mensubu Erkam Tufan Aytav’ın programına katılmış. Üstelik Ergenekon kumpas davasında “Sanıkların faaliyetlerinden zarar gördüğünü” iddia ederek davaya müdahil olma talebinde bulunmuş ve bu talebi kabul edilen tek kişi olmuş. Şimdi “Rasim Ozan Kütahyalı’ya Halk TV’nin YouTube kanalında röportaj yapıldı” diye çıldıranlar, Şebnem Korur Fincancı ihanetlerinden dolayı gözaltına alınıp tutuklandığında çılgınca demokrasi ve özgürlük nutukları atarak onu savunanlar değil miydi?
Bu ne yaman çelişki!
Halk TV’de sabahtan akşama program sunan ya da konuk olanlara bir bakın; onların yanında Rasim Ozan Kütahyalı masum bile kalır. Bunu, zamanında Kütahyalı hakkında en sert yazıları kaleme almış bir yazar olarak söylüyorum. Rasim Ozan Kütahyalı ismi üzerinden sözde tavır alanlar, sadece tribünlere oynuyor. İstifa edenlerin ve tepki koyanların haline bakınca, Halk TV’nin sicilini gözden geçirdiğimde kocaman bir tutarsızlık görüyorum. Aksini iddia eden varsa, buyursun gerekçelerini ortaya koysun.
CHP-DEM (PKK) ittifak sürecini ve işbirliklerini en radikal şekilde savunmuş, desteklemiş Halk TV’nin, Rasim Ozan Kütahyalı’ya “Terörsüz Türkiye” projesi üzerinden eleştiri getirmesi de oldukça tuhaf kaçıyor. Halk TV ve kadrosu hep işine geldiği gibi davranıyor. Halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu, “CHP acilen bu karanlık adamdan kurtulmalı,” dediği Ekrem İmamoğlu’na, Halk TV’nin ekranını adeta bir hizmet seferberliğine dönüştürmüş durumda. Olabilir; dün öyle görmüş, sonradan düşünceleri değişmiş olabilir. Bizim de tarihsel süreçte şartlara göre değişen, dönüşen düşüncelerimiz olmuştur. Peki, Ekrem İmamoğlu’nun FETÖ’nün kapatılan kanalı Samanyolu TV’de, FETÖ’nün Fenerbahçe üzerinde kurduğu kumpasları, “Bunu olumlu yorumlamanın dışında yapacak çok bir şey yok. Çok olumlu yorumluyorum.” şeklinde savunduğunu bildiğiniz halde neden ona tepki göstermiyorsunuz? Hepiniz böyle bir Ekrem İmamoğlu’nun yolunda paspas olmuşsunuz, çıkmış bize Rasim Ozan Kütahyalı hikâyeleri anlatıyorsunuz. Rasim Ozan Kütahyalı’ya yönelik tavrınız ne yandan bakarsak bakalım samimi değildir. Ya da Halk TV içinde başka hesaplar adına kavga yaşanıyor ve Rasim Ozan Kütahyalı sadece konu mankeni oldu. Levent Gültekin, Şebnem Korur Fincancı sorumuza bir cevap verin, daha dolu isim örnek vereceğiz size…
Tiyatroyu bırakın…