Posta güvercini sürekli Silivri’ye uçuyor
Haftalardır, hatta aylardır cevabını bulamadığım bir soruyu kendime durmaksızın soruyorum:
Özgür Özel, neden Ekrem İmamoğlu’na bu denli biat ediyor ve ona tamamen teslim olmuş görünüyor?
Bu tabloyu yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun CHP kurultayında Özgür Özel’e İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarını seferber ederek genel başkanlık yolunu açmasıyla açıklamak yetersiz. Bu yüzden, başka gerekçeler arıyor ve bu ilişkinin arka planını anlamaya çalışıyorum.
Özgür Özel’i CHP’de var eden ve ona siyasi kariyerinde yol açan kişi Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Ancak Özel, ilk sınavında Kılıçdaroğlu’nu “arkasından ağlayan adam” pozlarıyla kolayca satabildi. Genel başkanlık yarışında Kılıçdaroğlu’nu sırtından vuran Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na ise bırakın karşı çıkmayı, “öf” bile diyemiyor. Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’nun yanında adeta el pençe divan duruşu, gözümün önüne geldikçe, “Neden bu teslimiyet?” sorusu zihnimi kemiriyor.
Özgür Özel, CHP’yi adeta “CHP = Ekrem İmamoğlu” denklemiyle tanımlanır hale getirdi. Parti genel merkezini fiilen Silivri’ye taşıdı. İddiaların ciddiyetine ve büyüklüğüne bakıldığında, Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinden kısa sürede çıkması pek olası görünmüyor. Buna rağmen Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun adını 24 saat dilinden düşürmüyor; tüm eylem ve söylemlerini onun ekseninde şekillendiriyor.
Belki de diyeceksiniz ki, “Özgür Özel adam satmıyor işte.”
Ancak, kendisini CHP’de var eden Kemal Kılıçdaroğlu’nu sırtından vuran birinin böyle tanımlanması büyük bir çelişki olur. Doğru soru şu olabilir: Kendisini CHP’de adam eden Kemal Kılıçdaroğlu gibi birini sırtından vuran Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na bu teslimiyeti neyin karşılığında sunuyor?
İşte cevabını aradığımız asıl soru budur.
Atatürk’ün mirası olan CHP gibi bir partinin içine düştüğü bu durum, CHP’nin temel misyonuna ve değerlerine samimi bir bağlılık duyan insanları derinden üzmüyor mu?
Hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla anılan bu tablo, CHP’nin tarihsel sorumluluklarıyla ne kadar bağdaşıyor?
Ne diyeceğiz;
Cumhuriyeti kuran iradenin siyasi yapısı, şimdi Cumhuriyeti soyup soğana mı çeviriyor?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özgür Özel’e yönelik, “Bilhassa CHP Genel Başkanı Sayın Özel’in, Türkiye’nin ana muhalefet partisi lideri gibi davranmak yerine suç örgütünün posta güvercini gibi hareket etmesi, üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür” şeklindeki açıklaması, bu tabloyu çarpıcı bir şekilde özetliyor. Gerçekten de Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun posta güvercini olmuş gibi görünüyor.
Türkiye’deki son gelişmeleri toplayıp Silivri’ye gidiyor, orada Ekrem İmamoğlu’ndan talimatlar alıyor ve gelip bunları uyguluyor. Gözü Ekrem İmamoğlu’ndan başka kimseyi, Silivri’den başka bir yeri görmüyor. Adeta uçup uçup oraya konuyor…
Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’nu savunmak için kendini paralaması, CHP gibi bir partinin ayıbı ve utancı olmalıdır. Sol bir gelenekten gelmeyen, devrimci bir sos taşımayan Ekrem İmamoğlu için sergilenen bu trajikomik savunmalar, CHP’de köklü bir kimlik krizinin, adeta bir DNA bozukluğunun işaretidir.
Türkiye, 46 yıldır başına musallat olmuş terör belası karşısında, Cumhur İttifakı önderliğinde “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için büyük bir mücadele verirken, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin mirası olan CHP, ülkenin köklü meselelerinin çözümüne omuz vermek yerine kendini hapsettiği utanç verici bir tabloyla anılıyor. Aylardır içine düştükleri bu durum, Ekrem İmamoğlu’nu rüşvet ve yolsuzluk iddialarından kurtarma telaşından ibaret.
Özgür Özel, bu uğurda Ekrem İmamoğlu’nun adeta “posta güvercini” olmuş; “uç” dediğinde geliyor, “git” dediğinde gidiyor.
Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’na teslimiyeti, CHP tarihinde eşi görülmemiş bir rezillik, basitlik ve pespayelik döneminin kapısını aralamıştır.
Ekrem İmamoğlu’nun suçlandığı konular etrafında bu utanç tablosu en yoğun şekilde yaşanıyor.
Bu teslimiyet, aynı zamanda CHP’nin ayaklarına vurulmuş bir prangadır. CHP’li belediyeler hizmet üretmek yerine belediye bütçelerini vurgun odaklı boşaltıyor. Yerelde iktidar olan CHP’nin hali ortada; Allah korusun, genelde iktidar olsalar Türkiye’nin hali nice olurdu?
CHP’de artık “millete hizmet anlayışı” değil, kendi “nefislerine hizmet anlayışı” yerlermiş durumdadır.
CHP’nin yıllardır tartışıldığı ve içine düştüğü rezil konulara bakın, hiç Türk milletinin gelecek ve varlık mücadelesinde hassasiyet sahibi olmadıklarını göreceksiniz. Özgür Özel, CHP’nin adını değiştirsin ve partinin adını “Ekrem İmamoğlu Partisi” yapsın…
Şu manzaraya baktığımızda yakışan o olur…