CHP’nin hisseleri ve ince ince dönüş
CHP, uzun yıllardır bir siyasi partiden çok “Hisseli Harikalar Kumpanyası”nı andırıyor. Parti içinde şaibeler adına adeta yok yok: Bu manada her şey var, her yol var. CHP’de eksik olan ise utanma ve yüz kızarma duygusudur…
Belki bunlar olsaydı, Türkiye’deki muhalefetin siyaset kalitesi çok daha yüksek olurdu.
Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu etrafında hisseli bir CHP manzarası göze çarpıyor. Ancak Özgür Özel’in tüm hisselerini anında Ekrem İmamoğlu’na devretmeye hazır olduğu ya da kendi hissesini İmamoğlu’nun hisselerine ekleyerek dışarıda koruma mücadelesi verdiği aşikâr.
Önümüzdeki süreçte CHP’nin iç dengelerini ve hisselerini sarsabilecek bir gelişme konuşuluyor: 2023 kurultayına yönelik şaibe iddialarıyla ilgili açılan dava.
Mahkemenin vereceği karar, partinin dinamiklerini derinden etkileyebilir. CHP içinde bu süreci kimi umutla, kimi kaygıyla bekliyor.
Halk TV’den İsmail Saymaz’ın haberine göre…
Bu kaygının gölgesinde olan Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’na bir heyet göndermiş... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç’tan oluşan heyet, Kılıçdaroğlu’ndan olası bir “mutlak butlan” kararına karşı kamuoyuna açıklama yapmasını ve kayyum atanması senaryosuna karşı durduğunu ilan etmesini istemiş. Ancak Kılıçdaroğlu, “Böyle bir açıklama yapamam. Umarım mutlak butlan çıkmaz, ama olursa partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem de kayyum gelecek. Partiyi kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz” diyerek talebi reddetmiş. Görüşmenin ardından heyet, CHP Genel Merkezi’nde Özgür Özel ile tekrar bir araya gelmiş. Özgür Özel ise Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımına, “Böyle bir cevabın geleceğini tahmin ediyordum” diyerek tepkisini dile getirmiş.
Bu haber gün boyu Halk TV programlarında tekrarlanarak ve işlenerek gündeme taşındı ve bir yalanlanma gelmedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevabı, mahkemeden lehine bir karar beklediği izlenimini veriyor. Bu tavır belli ki CHP içindeki güç mücadelesini daha da kızıştıracağa benziyor.
Tam da bu çekişmelerin gölgesinde, CHP’nin gündemine dair yeni bir gelişme yaşandı. Eski CHP genel başkan adayı ve 2018 Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Memleket Partisi’ni adeta üzerine ölü toprağı serpilmiş bir halde bırakarak CHP’ye geri döndü.
Hani “Köyden İndim Şehire” filminde altınları birbirinden kaçırmaya çalışan karakterler yakalandığında biri “Anlaşıldı. Altınlar dörde bölünecek!” der ya, CHP’nin hali de inanın Muharrem İnce’nin dönüşüyle tam olarak buna benzeyecek gibi görünüyor.
Anadolu’da bir deyim vardır: “Ağzının büzüşünden Ömer diyeceği belliydi” derler. Muharrem İnce de son aylarda CHP mitinglerinde pozlar vererek, konuşmalar yaparak CHP’ye döneceğini zaten açıkça belli etmişti. Çünkü kurduğu Memleket Partisi’nin Genel Merkez binasının kepengi indirilmiş ve parti artık neredeyse internet üzerinden yönetilecek bir duruma düşmüştü.
Her ne kadar geçmişte, “Sen FETÖ’yle, PKK’yla böyle seviyesiz bir ilişki içinde olursan; bu millet, dolar 100 lira olsa yine sana oy vermez” şeklinde sert sözlerle CHP’yi eleştirmiş, hakkında çıkan kaset iddiaları ve itibarsızlaştırma kampanyalarının CHP çevrelerinden kaynaklandığını ima etmiş olsa da; Muharrem İnce bugün, CHP’den pay almak ve yeniden siyaset sahnesinde yer edinmek adına aynı partiye geri dönmüştür.
CHP’nin mevcut yapısında, Özgür Özel'in genel başkanlık koltuğunda oturduğunu; ancak parti iradesinin asıl olarak Ekrem İmamoğlu’ndan geçtiğini bilen Muharrem İnce, son dönemde verdiği tüm siyasi sinyalleri İmamoğlu üzerinden iletmektedir. Bir dönem, İBB Başkanlığına işaret ederek “İstanbul’a bir çivi çakmadı” diyerek ağır biçimde eleştirdiği Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla cezaevine girmesiyle birlikte adeta onun avukatlığına soyunmuş görüntüsü vermektedir.
Bundan sonrasını ise emanetçi genel başkan Özgür Özel düşünsün. Ekrem İmamoğlu gücünü koruduğu takdirde, belki de CHP Genel Başkanlık koltuğunu alır ve onu Muharrem İnce’ye devreder. Bakalım, Muharrem İnce de CHP’den hissesini kapabilecek mi?
CHP, her şeye gebe bir profil çizmektedir. Bu nedenle, yarınlarda CHP içinden her türlü gelişme doğabilir. Bu bir mahkeme kararıyla da olabilir, parti içi dengelerden kaynaklanan bir kırılma ile de... CHP’deki hareketlilik kendini fazlasıyla belli etmektedir. Soru şudur: CHP’nin hisseleri tek kişide mi kalacak, yoksa yeniden parçalara mı ayrılacak? Yoksa CHP içinden yeni bir parti mi doğacak?
Kemal Kılıçdaroğlu’na bir heyet gönderip, kamuoyuna açıklama yapmasını bekleyen Özgür Özel’in, bu soruların yanıtını en çok merak eden kişi olduğu açıktır.
“Hisseli Harikalar Kumpanyası”na dönüşen CHP’de bundan sonra ne olacağını hep birlikte ibretle izliyoruz. Gerçek bir Atatürkçü, CHP’nin başına geçmediği sürece; bu dörtlünün (Özel, İmamoğlu, İnce ve Kılıçdaroğlu) bizim adımıza herhangi bir farkı yoktur. CHP’yi kimi zaman hayretle, kimi zaman da bir tür siyasi eğlence gözüyle izliyoruz. Hepsi bu.