Ateşkes kartı ve sonrasında vahşet…


İsrail, korku filmlerinde rastlanabilecek sahneleri andıran bir vahşetle Gazze’de katliam yapmaya devam ediyor. Bu Siyonistlerin ve onları destekleyenlerin insanlıktan uzak olduğu, Gazze’ye saldırıyı başlattıkları günden itibaren bir kez daha tescillenmiştir. Dünyada bizlere böylesine bir vahşeti izleten tek devlet, terörist İsrail’dir. İnsan yiyen yamyamlar bile medeni oldu. Ama bu İsrail günden güne insan öldüren yaratığa dönüşüyor.
Elinde silahı olan Hamas ile dilediğin gibi savaş, ama kundaktaki bebekten, okuldaki, parktaki, hastanedeki, evindeki çocuktan ne istiyorsun?
Öldürdüğün 25 bine yakın çocuk ve on binlerce masumun kanı üzerine mi Gazze’de Siyonizme vatan kuracaksın?
Bu vahşetin öne çıkan yaratıklarından İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, “Anlaşmaya varmak için bir istek var, bence bu feci bir hata. Bir anlığına durmamalıyız. Mutlak zafer elde etmeli, Gazze’nin tamamını işgal etmeli, insani yardımları durdurmalı ve Filistinlilere yönelik göçü teşvik etmeliyiz. Bizim kısmi sonuçlar veren anlaşmalara ihtiyacımız yok” diyerek haydut dünya düzenine güvenerek skandal açıklamalara yenisini eklemiştir.
ABD’yi arkasına alan İsrail, dünyadaki ülkelerin sindirildiği ve terbiye edildiği bir ortamın rahatlığıyla Gazze, Yemen, Suriye, Lübnan ve İran’a saldırılar düzenleyerek diğer ülkelere gözdağı vermektedir. Koskoca dünyada uluslararası hukuk, ABD-İsrail ikilisi tarafından adeta yerle bir edilmiştir. ABD-İsrail ikilisi, dünya kamuoyunda kendilerine yönelik tepkiler artınca hemen “ateşkes” kartına başvurmaktadır. Daha önce bunun örneklerini gördük: Ateşkes ilan ediliyor, dünyada mazlumlar adına bir sevinç atmosferi yaşanıyor, İsrail-Hamas arasında esir takası gerçekleşiyor. Tam da mazlumların artık ölmeyeceği umutları yeşermişken, İsrail bir bahane uydurarak yeniden saldırıya geçiyor.
Şimdi yine ateşkes adına konuşmalar başladı. Tam ateşkes adına konuşmalar yapılırken İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in “Gazze’nin tamamını işgal etmeli, insani yardımları durdurmalı” açıklaması zaten her şeyin başlı başına bir tezgah olduğunu göstermektedir.
ABD Başkanı Trump, “Önümüzdeki hafta Gazze’de ateşkes olacağını düşünüyorum” dedi. Bir dediği diğerini tutmayan Trump, anlaşılan yine İsrail’e nefes aldırmanın peşinde. Bu yaklaşım, “Yoruldunuz, dinlenin, sonra vahşete devam edersiniz” sistemine dönüşmüştür. Yarın ateşkes başlasa bile dönülecek nokta, vahşetin devamlılığı olacaktır. Eğer dünya devletleri, özellikle İslam ülkeleri, kendi aralarında tavizsiz bir duruş sergileyip ABD-İsrail ikilisine karşı net bir tavır almazlarsa, İsrail Gazze’de tek bir canlı bırakmama hedefiyle vahşetini sürdürecektir. Bu ateşkes aldatmacasının önüne geçilmezse, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tarif ettiği manzara aynen devam edecektir: “Uçuşan füzeler, hedeflerine çarpan insansız hava araçları, semaları kapatan savaş uçakları, istihbarat kapışmaları, ölen siviller, kaybolan değerler, harap olan medeniyetler, yeryüzünden silinmek istenen Gazze, emzik yerine kanını emen bebekler, kefenlenmiş çocuklar, rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır.”
İsrail, Hamas’ın elindeki tüm esirleri kurtarıp iç bünyesini rahatlatsaydı, Gazze’yi haritadan silecek her türlü silahı kullanmaktan asla çekinmezdi. Belki de ara sıra ateşkes anlaşmaları yaparak esirleri kurtarmayı tamamlayıp sonunda bu planı hayata geçirecektir. Zaten haydut dünya düzeni, ona bu alanı açmış durumdadır.
Dünya devletleri bu yaratık İsrail ve destekçisi ABD karşısında gerçekten çok kötü bir insanlık, hukuk ve adalet sınavı vermiştir.
Artık bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların, kısacası on binlerce masumun öldürülmesi sıradan bir olay haline gelmiştir. 55 bine yakın insanı katleden bu yaratıklar için milyonlarca insanın ölmesi, inanın, umurlarında olmayacaktır. Ancak her zaman söylediğimiz gibi, tarih boyunca hiçbir zulüm sürdürülebilir olmamıştır. İsrail, er ya da geç bu yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Bizim öncelikli kaygımız, merhamet ve vicdan odaklı bir şekilde mazlumların öldürülmesinin durdurulmasıdır. Konuşulan ateşkesin kalıcı olabilmesi için dünya devletleri bu konuda kararlı ve baskıcı bir tutum sergilemelidir. Aksi takdirde, 2-3 haftalık bir ateşkes süresinin ardından insanlık dışı vahşet yeniden başlayacaktır.
Gazze, şu dinin ya da şu ırkın meselesi değil, insanlığın kanayan yarasıdır. Gazze’ye üzülmeyen insan değildir. Gazze’ye sahip çıkmayan devlette hukuktan, adaletten yana değildir.