“Bizimkilerin keyifleri yerinde” tahriki
Türkiye’nin Amedspor’la ilgili bir problemi olduğu uzun yıllardır gözlemlenen bir gerçek. “Terörsüz Türkiye” hedefiyle kardeşliği pekiştirme, iç cepheyi güçlendirme ve bölücülüğü ortadan kaldırma mücadelesi verilirken, Amedspor’un bazı tutumları bu sürece zarar veren ciddi bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bölücülük ve terör örgütü bağlantılarıyla ciddi şekilde anılan ve bu yönde somut delilleri olan Amedspor, bu hassas dönemde ne sürecin ruhunu kavrayabiliyor ne de birleştirici mesajlara kulak veriyor.
Sosyal medya paylaşımlarında Türkiye’yi tahrik ettiği ve subliminal mesajlarla bölücü algı oluşturmaya çalıştığı açıkça görülüyor. Bu durum, milletin birliğine ve ortak mücadele ruhuna gölge düşürüyor.
Örneğin, geçtiğimiz aylarda Ankaragücü maçı öncesi Ankara Kalesi’ndeki Türk bayrağını görselden çıkararak kendi futbolcularını paylaşan Amedspor, bu hareketiyle büyük tepki çekmişti. Şimdi de Irak’ın kuzeyinden gelen şehit haberlerinin hemen ardından, antrenman yapan futbolcularının videosunu paylaşarak yanına gülme emojisiyle “Bizimkilerin keyifleri yerinde” notunu eklemesi, büyük provokasyon olarak değerlendirildi. Zaten sosyal medyada hem Amedspor’un paylaşımın altına hem de bireysel paylaşılan tüm tepki mesajlarında büyük bir öfke patlaması yaşanması bunun göstergesidir. Herkes Irak’ın kuzeyinden ilk gelen 5 şehit haberi üzerine acılarını paylaşırken, tam bu acı atmosferinde “Bizimkilerin keyifleri yerinde” paylaşımı elbette masumane görülemez çünkü malum sicilleri ortada…
Bu tür paylaşımlar, toplumsal hassasiyetleri hiçe sayarak milletin acısına saygısızlık olarak görülmüştür.
Hadi bir an iyi niyetle, “Türk milleti şehitlerinin acısını yaşarken, Amedspor’un ‘Bizimkilerin keyifleri yerinde’ paylaşımı tamamen tesadüfiydi” diye düşünelim. Ancak bu paylaşım tesadüf olsa bile, Amedspor neden sonrasında Türk milletinin yaşadığı 12 şehidimizle ilgili derin acıya duyarsız kaldı?
Zaten bu duyarsızlık, “Bizimkilerin keyifleri yerinde” gibi paylaşımlarının şüpheyle karşılanmasına yol açtı.
Bilindiği üzere, kulübün geçmişi de bu şüpheleri güçlendiren bir sicile sahip. Amedspor, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yılına denk gelen yaşta ve logosunda Türk bayrağı bulunan TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) bünyesinde faaliyet gösteren sözde bir spor kulübüdür. Buna rağmen sergilemiş olduğu bu tutumlar bir spor kulübünden ziyade tartışmalı bölücü bir algı yaratmaktadır.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başta olmak üzere, tüm spor kulüpleri, şehit askerlerimiz için başsağlığı dileyip yaralı askerlerimize şifa temennisinde bulunarak milletimizin acısına ortak olmuştur. Peki, Amedspor hangi ülkenin futbol takımı olarak bu ülkede faaliyet göstermektedir ki, bu acıya ortak olmadı?
Örneğin, Diyarbakırspor, “Bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyetinde metan gazına maruz kalarak şehit olan 8 askerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileriz” paylaşımıyla milletimizin acısına ortak olurken, aynı Diyarbakır’da faaliyet gösteren Amedspor’u bu acıyı paylaşmaktan alıkoyan sebep nedir?
Üstelik Amedspor, bu acıyı paylaşmamakla yetinmeyip, “Bizimkilerin keyifleri yerinde” gibi şüphe uyandıran, gülme içerikli ve tepki çeken bir paylaşımda bulundu.
Amedspor, bu yönde algıları şekillendiren ve besleyen bölücü tutumları nedeniyle, Türkiye’nin çeşitli illerinde oynadığı maçlarda neredeyse her zaman stadyumlarda olaylara yol açmaktadır.
Bu temel nedenlerden ötürü, Amedspor’a tepki göstermeyen il neredeyse yoktur. Yalnızca tribünler değil, saha içindeki rakip takım futbolcuları da Amedspor’a karşı tepkisel bir tutum sergilemektedir. Bugüne kadar Amedspor’a yönelik tepkiler büyük toplumsal olaylara yol açmamıştır. Ancak bu, ileride böyle bir durumun yaşanmayacağı anlamına gelmez.
Amedspor, sosyal medyada bölücülük içeren subliminal mesajlarla tribünleri çatışmaya sürükleyen tahrik edici tutumlardan vazgeçmelidir. Eğer bunu başaramıyor ve bu durum kendilerini aşıyorsa, Amedspor yerini, toplumsal olaylarda sağduyulu davranan, birlik ve beraberliği korumak için büyük hassasiyet gösteren Diyarbakırspor’a bırakmalıdır. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) da bu konuda ya gerekli adımları atarak yol açmalı ya da Amedspor’a çeki düzen verecek otoritesini göstermelidir.
On iki şehidimizin acısının yaşandığı bir atmosferde, Amedspor’un bölücü tutumları ve ortak değerleri hiçe sayan davranışları konuşuluyorsa, burada zaten ciddi bir sorun olduğu açıktır.
Sporun özü, toplumsal kardeşliği ve birliği güçlendirmektir; rakipler arasındaki tatlı rekabet, taraftarlara heyecan katar. Ancak Amedspor, birliği zedeleyerek ayrışmayı körüklüyor ve toplumda çatışma zeminleri hazırlıyorsa, üstlendiği misyon spora katkı sunmak değil, etnik fitneye hizmet etmektir. Türk ve Kürt kardeşliğine fitne sokan her unsur, Türk milletine bir külfettir. Bu süreç zaten bu tür külfetleri ortadan kaldırma, iç cepheyi güçlendirme, kardeşliği pekiştirme olarak hedef nokta seçilmişken, Amedspor böylesine bir süreçte artık çok olmaktadır.
Amedspor ya kendine çeki düzen vermeli ya da Amedspor’a birileri çeki düzen vermelidir. Çünkü bu topraklarda yok edilmesi gereken bölücülük; var edilmesi gereken birlik, beraberlik ve kardeşliktir.