Onlar ‘dâvâ’ derler, dâvâyı satarlar

YAYINLAMA:
Onlar ‘dâvâ’ derler, dâvâyı satarlar

Geçtiğimiz günlerde, Türk siyasetinde kendini büyük partilere pazarlayarak ittifak ve milletvekili kontenjanı kapmaya çalışan, bu uğurda ülkedeki her gelişmeyi istismar eden kişilere dikkat çeken bir yazı kaleme almıştım.

2018 genel seçimlerinde, İYİ Parti’nin CHP ile yaptığı ittifak olmasaydı, %10’luk seçim barajını %9,96 oy oranıyla aşamadıklarından dolayı Müsavat Dervişoğlu, Ümit Özdağ ve Yavuz Ağıralioğlu milletvekili seçilemeyecekti.

Bu isimleri işaret ederek, emanetçi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e şu çağrıda bulunmuştum:

“Madem ‘Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na üye vererek bir duruş sergiledin, o zaman 2018’de bu üç ismin senin sayende vekil olmasına nasıl izin verdiysen, şimdi de onların partilerine milletvekili kontenjanı sözü vererek ayak altında dolaşmalarını ve boş gürültü çıkarmalarını engelle!
Dün onları HDP’li ittifaklarda nasıl bir araya getirebildiysen, bugün de ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine düşmanlıktan uzak tutabilirsin.
Çünkü onların siyasî menfaat uğruna yapmayacakları şey yok!”

Özgür Özel de, anlaşılan benim bu yazımın içeriğine uygun şekilde, onların bu yırtınma çabalarını fark etmiş olmalı ki, Tuzla mitinginde şöyle seslendi:

“Müsavat Başkan ve bütün muhalefet liderlerine sesleniyorum. Bu rejimin değişmesi için, yeniden demokrasi için hep beraberiz, omuz omuzayız, hep birlikte olacağız.”

İki tarafta, zaten tecrübeli oldukları ittifak konusunda yine birbirlerini yokluyorlar. Özgür Özel vermeye, siyasi menfaatleri için herşeyi yapmaya hazır olanlar da zaten almaya hazır…

Fakat tüm bu cilveleşmeler CHP ile sürerken, Müsavat Dervişoğlu ve Ümit Özdağ öncülüğünde, “Terörsüz Türkiye” sürecine karşı çıkan partilerin ‘Millî Egemenlik Partisi’ adı altında birleşerek, CHP karşısında yapılacak pazarlıklarda ellerini güçlendirmeyi hedefledikleri medyaya yansıdı.

Gazeteci Sinan Burhan, bu yöndeki kulis bilgilerini ve gelişmeleri bir canlı yayında aktararak, “Millî Egemenlik Partisi” adı altında şekilleneceği öne sürülen bu oluşuma; Zafer Partisi, İYİ Parti, Ata Parti, Millî Yol Partisi, Anahtar Partisi ve Kutlu Parti’nin katılacağı konuşulmaktadır.

Bu partilerin başındakileri yakından tanıdığımız için, kişisel ve siyasî menfaat uğruna her türlü oluşuma girebilecekleri, her türlü pazarlığa oturabilecekleri kimse için sürpriz olmamalıdır.

Yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, terör örgütü PKK’nın siyasî uzantısıyla iki kez açıktan ittifak yapmış isimlerin bugün “Terörsüz Türkiye” hedefine karşı çıkmaları, aslında nasıl bir siyasî karakter taşıdıklarını göstermiyor mu?

Bugün bu sürece karşı çıkmalarının asıl nedeni, Cumhur İttifakı’nın bu hedefte başarıya ulaşmasını engellemek ve bu çabalarını CHP’den alacakları bir "aferin" ya da milletvekili kontenjanına dönüştürme hesabıdır.

 “Millî Egemenlik Platformu” adı altında, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın sponsorluğunda faaliyet gösteren ve CHP merkezli politikaları meşrulaştırmaya çalışan bir oluşum zaten var. Bu platform, muhtemelen etki alanını genişletmek için “Millî Egemenlik Partisi”ne dönüştürülme hazırlığında. Görünen o ki, bu çaba, siyasi menfaatleri ve ideolojik sahteciliği maskelemek için millî kavramları istismar eden bir başka girişim.

Hallerini Abdurrahim Karakoç’un şu dizeleri tam da tarif ediyor:
“Onlar ‘dâvâ’ derler, dâvâyı satarlar.
Toprak tükenirse havayı satarlar.
Mecnun hâllerine bakıp aldanmayın,
Menfaat görünce Leyla’yı satarlar.” 

Özgür Özel’den de yeşil ışığı almış olmalılar ki, artık bu siyasi menfaatçileri tutana aşk olsun!

CHP, 1991’de terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısını TBMM’ye taşımış; 2015, 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinde bu uzantılarla ittifak ve iş birliği yapmıştır. Bu, söz konusu isimler için asla bir sorun teşkil etmemiştir; zira kendileri de bu ittifakların zamanla bir parçası olmuştur. Onların tek derdi, terör örgütü PKK’ya silah bıraktırmak ve örgütü feshettirmek için somut adımlar atan MHP-AK Parti ittifakından oluşan Cumhur İttifakı’dır. 

Tüm mesailerini Cumhur ittifakına zarar vermek için harcıyorlar…

Siyasi kulisler hareketli, bakalım siyasi menfaatler uğruna ne tür eylem ve söylemler ortaya konacak…

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...