Her şeyde tembelliğin adısın: Mansur Yavaş
Mansur Yavaş, iki dönemdir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Birinci döneminde hemen hemen hiçbir hizmetin imzasını göremeyen Ankaralılar, ikinci dönemde de aynı tabloyu izliyor. Mansur Yavaş hizmette sınıfta kalırken, CHP’nin ilçe belediye başkanları da kendilerine oy verenleri büyük hayal kırıklığına uğratmış durumda. Sosyal medya paylaşımlarının altına bakın; halk, en basit “çöp toplama” hizmetini bile alamamanın getirdiği isyanını haykırıyor.
Peki, son pişmanlık neye yarar?
Zaten ABB’yi yönetmekten aciz Mansur Yavaş’ı yeniden seçenlerin pişmanlığı neye yarayabilir ki?
Mansur Yavaş’ın aklı artık birinci dönemin ilerleyen günlerinde olduğu gibi, ikinci döneminde de ABB Başkanlığında değil gibi görünüyor.
Birinci dönem neredeyse hiçbir şey yapmadan, sadece oyunu artırarak ikinci döneme seçilen Yavaş, üçüncü dönem için de aynı sisteme güvenip yine hizmet üretmeyeceğini resmen ima ediyor. Ankara’da gözle görülür bir değişiklik var mı? Yok. Üstelik üzerine bir de trafik sorunu dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Söz verdiği metroyu yapmadığı gibi, Ankara’nın trafik sorununa yaklaşımı da tüm zekâ sahiplerini kıskandıracak düzeyde:
“Ben hep şunu iddia ediyorum; beni cahillikle suçluyorlar, ne kadar çok yol açarsanız trafik o kadar sıkışır.”
Allah’tan beğenmedikleri Melih Gökçek zamanında yollar, alt geçitler, kavşaklar yapılmış; onun sayesinde Ankara büyük bir trafik yükünü kaldırabiliyor. Ya bunlar yapılmasaydı ve Mansur Yavaş’ın bu zihniyetiyle Ankara’da yaşamaya çalışsaydık?
Mansur Yavaş, bir hizmet yapmadan ya da projeyi hayata geçirmeden “nasıl olsa seçiliyorum” inancıyla hareket ediyor. Etrafındaki aklıevvellerin gazıyla, asıl hedefinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı olduğu apaçık ortada.
CHP’nin diğer Cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladığı ve rüşvet/yolsuzluk suçlamasıyla soluğu cezaevinde alan Ekrem İmamoğlu’nun da aynı şekilde “İstanbul’a bir hizmet olmadan” ödüllendirileceğini düşünüyordu. Şimdi ömrü cezaevinde geçecek gibi görünüyor.
Gerek Mansur Yavaş, gerek Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı görevlerini neredeyse yapmadıkları için, sadece hevesli oldukları Cumhurbaşkanlığı adaylığı adına siyasi ve güncel konularda mikrofonlara ahkam kesiyorlar.
Gerçi Ekrem İmamoğlu artık mikrofonu sadece rüşvet ve yolsuzluk suçlamasıyla yargılandığı mahkemelerde görüyor. Ancak buna rağmen hevesini sürdürdüğü için, cezaevinden yazılı notlarla, avukatları ve ziyaretçileri aracılığıyla siyasi ve güncel konulara burnunu sokmaya devam ediyor.
Mansur Yavaş şu an rahat olduğu için, belediye başkanlığı yapmak yerine hevesini sürdürerek siyasi açıklamalar yapmaya devam ediyor. Ancak belli ki, o da birçokları gibi hafızasızlık sıkıntısı yaşıyor.
2019 yerel seçimlerinde HDP’nin aday çıkarmayarak kendisine destek verdiğini, 2024 yerel seçimlerinde ise Ankara’nın bazı ilçelerinde DEM’in CHP ile yaptığı “Kent Uzlaşısı” adı altında kendisini desteklediğini unutarak; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise HDP ile ittifak yaparak “Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı” olarak girdiğini ise hiç hatırlamak istemiyor. Tüm bunları unutarak, “Terörsüz Türkiye” için atılan adımları eleştirmesi, çelişkilerle dolu bir hafıza sorununun göstergesi.
Kaldı ki, “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”na kendi partisi CHP bile üye verirken, Mansur Yavaş gündemden bihaber olduğunu gösteren şu açıklamayı yapıyor:
“Sonra kalkıyoruz komisyon kuruyoruz. Yani hukukun uygulanmadığı, anayasanın uygulanmadığı böyle bir ülkede acaba komisyon ne karar alacak, ben gerçekten merak ediyorum. Bu benim kişisel fikrim ve aynı zamanda da şu anda bugün yine bir konuşmasında iktidarın önemli isimlerinden birisi Anayasa’nın 3 maddesinin değişmesinden falan bahsediyor.”
ABB Başkanı olarak ne bir hizmet üretip ne de proje hayata geçiren Mansur Yavaş, heveslisi olduğu Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Türkiye gündemini tembellik yaparak takip etmediği bu sözlerinden çok net anlaşılıyor.
“İktidarın önemli isimlerinden birisi Anayasanın 3 maddesinin değişmesinden falan bahsediyor.” diyerek, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un geçmişte yaptığı ve uyarı aldığı talihsiz bir konuşmayı sanki yeniymiş gibi gündeme getirmeye çalışıyor. Üstelik bu paylaşımlar sosyal medyada ağırlıklı olarak İP, Zafer ve FETÖ odaklı sayfalarda yeni yapılmış gibi fitne mahiyetinde servis ediliyor. Mansur Yavaş’ın gazlayanları da zaten bunlar değil mi?
Mansur Yavaş, terör örgütü PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’de Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesinden bahseden Kemal Kılıçdaroğlu zamanında CHP’ye katılmadın mı? Onun döneminde ABB başkanı olmadın mı?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığında “Yardımcısı” olarak seninle beraber Ekrem İmamoğlu’nun adını o duyurmadı mı? Şimdi sanki bir hassasiyetin varmış gibi, nedir bu nutuklar?
Terör örgütü PKK, teröre devam ederken HDP ve DEM ile ittifak ve işbirliği içinde olmaktan rahatsız olmuyorsun da, şimdi terör örgütü PKK’nın silah bırakmasının ve kendini feshetmesinin ete-kemiğe büründürüldüğü bir sürece itirazın ne adına?
Kaldı ki, PKK ve HDP ile ittifak, işbirliği halinize çok tepki varken, sıkıştığın köşeden çıkmak için televizyon ekranlarından şu konuşmayı da yapan sen değil miydin?:
“HDP de mecliste olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur bu şekilde düşünüyorsa. Demirtaş’ın ‘PKK silah bırakmalı’ açıklamasını gördüm. HDP bu şekilde meclise gelip meclisin güçlü olmasını isteyip PKK’ya ‘silah bırakın, ne konuşulacaksa mecliste konuşulsun’ diyecektir belki.”
Mansur Yavaş, sen sıradan bir kasabayı bile yönetecek vizyona sahip değilsin. O yüzden ciddi ülke meseleleri üzerine yorum yapmak, senin haddine değil. Hele ki, bu tembellikle yaptığın bilgi kirliliği olan yorumların hiç çekilmiyor.
Önce, Ankara halkına iki dönemdir söz verip de yerine getiremediğin projelerin hesabını ver.
Ankara’da yaşayan ve her türlü çapsızlığı bizzat gören bizleriz.
Gerçi sen de her şeyin farkındasın. Nitekim geçtiğimiz günlerde, “Benden sonra gelecek başkanın Allah yardımcısı olsun. Ne yol, ne kanal, ne su yeter.” açıklamasını yaptın. Sana ‘Niye hizmet yapmadın?’ diye sorarlarsa, sanırım “Ben benden sonrasına duamı etmiştim.” diyeceksin…
Ekrem İmamoğlu, sana bu saatten sonra CHP’de bir sandalyeyi bile çok görecektir. O yüzden, şimdiden heveslerinin peşinden koşmak istiyorsan yeni partine bak.
Nasıl olsa parti değiştirme konusunda epey tecrübelisin.