ABD’den silah alan, İsrail’den yardım dilenen!

YAYINLAMA:
ABD’den silah alan, İsrail’den yardım dilenen!

Dün medyada, “ABD ile YPG’li teröristler, Haseke kırsalındaki Şeddadi üssü yakınlarında tatbikat gerçekleştirdi” içerikli haberler yer aldı. Bu durum şaşırtıcı değil. Zira tonlarca silah yardımı yapan ABD, hem kendi bölgesel hedeflerini gerçekleştirmek hem de ruh ikizi İsrail’in güvenliğini sağlamak ve işgal alanını genişletmek için YPG’yi taşeron olarak kullanıyor. Bu mesele yeni bir gelişme değil; ABD’nin son 15 yılda terör örgütü YPG’ye yönelik tutumunun bir yansımasıdır. Nitekim İsrail, YPG’nin silahlı gösterilerini MOSSAD’a bağlı sosyal medya hesaplarında video olarak paylaşarak bu ilişkiyi açıkça ortaya koymaktadır.

ABD ve İsrail, YPG’yi her türlü taşeronluk pozisyonunda açıktan kullanırken; YPG, Türk devletinden duyduğu korku nedeniyle ikiyüzlü tavrını sürdürmektedir. Suriye hükümetiyle imzaladıkları “silah bırakma” ve Suriye yönetiminin belirlediği şartlarda entegrasyon anlaşmasına uymadıkları gibi, bu kez de sözde YPG Eşbaşkanlarından İlham Ahmed, “Bizi PKK gibi göstermeleri tamamen yanlış. PKK, Kuzey ve Doğu Suriye’de faaliyet göstermemektedir.” diyerek aklınca oyalama ve hedef şaşırtma kurnazlığına başvurmaktadır.

“Demokrasi için İsrail şart” diyerek İsrail’den Suriye’deki YPG’yi korumasını isteyen İlham Ahmed’in, çelişkileri ve ikiyüzlülükleri tabi bununla sınırlı da değildir.

Siz PKK’nın uzantısı olmadığınızı söylüyorsunuz; peki, ABD ve İsrail’in neyi oluyorsunuz? 

Suriye’yi bölmek ve parçalamak için tuttuğu bir taşeron değil misiniz? 

Terör elebaşı İlham Ahmed, daha önce “Öcalan’ın söyleyeceği her şey hayati önem taşıyor” demişti. Madem Öcalan’ın sözleri bu kadar kritik, öyleyse neden terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın, “Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir” vurgusuyla örgütün silah bırakmasını ve kendini feshetmesini istediği açıklamalarına uyulmuyor? 

Bu durumda, ABD ve İsrail adına Suriye’yi bölme girişimleri neden sürdürülüyor? 

Bir yandan bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın açıklamalarını “hayati” bulacaksınız, diğer yandan “Bizi PKK gibi göstermeleri tamamen yanlış” diyeceksiniz. 

Bu ne yaman bir çelişkidir! 

Suriye’deki İlham Ahmed, Mazlum Abdi ve Salih Müslim gibi sözde üst düzey YPG yöneticileri, ABD ve İsrail’in taşeronluğunu sürdürürken ikiyüzlü bir tutum sergileyerek hem Türkiye’yi hem de Suriye yönetimini oyalamaya çalışıyor.

Ne ABD, ne İsrail terör örgütü YPG’yi taşeron olarak kullanmaktan asla vazgeçmeyecektir. YPG’nin de attığı her adım bunun gönüllüsü olduğunu göstermektedir.

Türkiye ve Suriye yönetimi, son dönemde ABD-İsrail-YPG üçlüsünü kararlılıkla uyararak, Suriye’nin istikrarını ve toprak bütünlüğünü tehdit eden her türlü terör varlığını ortadan kaldıracaklarını açıkça ifade etmektedir. Türkiye, geçmişte Suriye’deki terör örgütü YPG’ye ağır darbeler vurmuştur. Özellikle Zeytin Dalı Operasyonu’nda Türkiye’nin kararlılığı ve gücü tüm dünyaya göstermiştir. Terör örgütü YPG, PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısına uymazsa, bu tutum Türkiye ve Suriye yönetiminin sert müdahalesiyle karşılaşacaktır. Gidişat onu göstermektedir.

“Terörsüz Türkiye” hedefi yalnızca Türkiye’yle sınırlı bir vizyon değildir; terör örgütü PKK’nın eylem yaptığı, kaos çıkardığı ve istikrarsızlık yaratmaya çalıştığı Irak, İran ve Suriye’yi de kapsamaktadır. Bu, temel amaç ve hedeftir. Nitekim sürecin mimarları Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli, bu hedefi kararlılıkla ve sık sık vurgulamaktadır.

Suriye’deki PKK’nın, ABD ve İsrail gölgesindeki hareketliliği büyük bir dikkat ve titizlikle takip edilmektedir. YPG Eş Başkanı İlham Ahmed, ne kadar “Bizi PKK gibi göstermeleri tamamen yanlış. PKK, Kuzey ve Doğu Suriye’de faaliyet göstermemektedir” dese de, bunun bir oyalama taktiği olduğu hem Türkiye hem de Suriye tarafından bilinmektedir.

Kürt maskesi altında, büyük çoğunluğu Müslüman olan Kürtleri, Gazze’de Müslümanlara zulmeden İsrail’e taşeronluk yapacak şekilde pazarlayanlar, herkesten önce Kürtler tarafından görülmelidir. Bunlar, Kürtlerin sırtındaki birer kenedir. Haçlılara ve Siyonistlere hizmet eden bir Kürt olabilir mi? Ülkemizdeki ve Suriye’deki Kürt kardeşlerimiz bu durumu sorgulamalı ve “Terörsüz Türkiye” hedefine bu nedenle dört elle sarılmalıdır.

İsrail’den destek isteyen YPG, Gazze’de Müslümanlara yapılan zulmü de onaylamaktadır. Bunu Kürtler görmeyecek mi?

Silahını ABD ve İsrail’den alan bir terör örgütü sizin iyiliğiniz için bir şey düşünebilir mi? Bu soruların cevabını sağduyulu bir şekilde verebilen, zaten duracağı yeri bilir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...