Bahar esintili temenniler, fitneler ve iftiralar!

YAYINLAMA:
Bahar esintili temenniler, fitneler ve iftiralar!

Her seçim döneminde, farklı cephelere yayılmış MHP düşmanı malum koro ortaya çıkar ve aynı nakaratı tekrarlar: “MHP barajı geçemiyor.”
Ancak her defasında, millet iradesinden tokat gibi cevaplarını alıp rezil olurlar.

Buna rağmen, hiçbir şey olmamış gibi davranır; önümüzdeki seçimler için yine çokbilmiş edalarla MHP adına ahkâm kesmeye kalkışırlar. Ve yine aynı ezberi sürdürürler: “MHP barajı geçemiyor.”

Parayla manipülasyon yapan yahut çakma kurulmuş anket şirketleri, sipariş yazar–yorumcular ve sosyal medya trolleri bu kirli işin figüranlarıdır.

Şimdi de “Terörsüz Türkiye” süreci üzerinden MHP hakkında ahkâm kesmeye başladılar. Türkiye’nin yarım asırdır en büyük problemi olan terörü bitirmek için attığı adımlardan dolayı MHP’nin barajı aşamayacağını, tabela partisine dönüşeceğini arzulayan tipler ekranlara, sosyal medyaya döküldüler.

Bunlardan biri olan CHP hizmetkârı Bahar Feyzan, çıkıp şu sözleri sarf etti:
“Bundan sonra MHP’nin bir paradigması var mı, yoksa değişiyor mu? Yoksa artık fiilen MHP bir tabela partisine mi dönüşüyor?”

Yoruma bakın hele! 

“Terörsüz Türkiye” hedefinden dolayı MHP tabela partisine dönüşecekmiş…

Oysa dün aynı çevreler, MHP’nin terörle mücadele kararlılığı için “Kandan besleniyor” iftirasını atarak yine aynı arzularını dillendiriyorlardı. Bugün ise “Terörsüz Türkiye” dediği için tabela partisi diye yaftalamaya kalkıyorlar. Yani dün de, bugün de tek dertleri aynı: MHP’nin etkili varlığı…

MHP, terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi yönünde, doğrudan terör örgütünün kurucusuna ve birleşenlerine çağrı yapıyor. Eğer bu irade MHP’yi “tabela partisi” yapacaksa; 1991’den bu yana PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak kuran, işbirliği yapan, terör operasyonlarını engellemeye çalışan CHP, son seçimlerde nasıl oldu da Türkiye’nin birinci partisi oldu?

Demek ki bu ülkede;
– Terörle mücadelede kararlılık,
– Terör örgütünü ortadan kaldırma stratejisi,
– Milli birlik vizyonu… bazılarının zihninde prim yapmıyor.

Bahar Feyzan ve benzerleri, madem böyle akıl dışı yorumlar yapıyor, o zaman bu sorunun cevabını da onlar vermelidir.

Bahar Feyzan, yorumunda “Biz Türk’üz, Türkoğlu Türk’üz… Şimdi ne diyecekler?” diyerek akıl almaz bir çarpıtmanın altına imza atmıştır. Dahası, “Türklüğün karşısında Kürtler şöyledir diyorlardı” diyerek sanki MHP bugüne kadar Kürtlere düşmanca bir mesafede durmuş da şimdi bundan vazgeçmiş gibi bir algı üretmeye kalkmıştır. Bu, mantık sınırlarını zorlayan, akıl ve izanla açıklanamayacak, gerçekleri ters yüz eden bir fitnedir.

MHP her daim “Biz Türk’üz, Türkoğlu Türk’üz” demiştir ve bu ifadesiyle milletimizin ortak kimliğini savunmuştur. Peki, “Terörsüz Türkiye” hedefi için MHP Türklükten mi vazgeçecek? Elbette hayır.
Adı üstünde, “Terörsüz Türkiye” süreci; terör örgütlerini ortadan kaldırmak, ülkemizde ve bölgemizde terörü bitirmek için ortaya konulan bir vizyondur. Sen bunu nasıl oluyor da Türklüğü ortadan kaldırma süreci gibi okuyabiliyorsun Bahar Hanım?

“Türklüğün karşısında Kürtler şöyledir” diyerek, MHP’nin daha önce ayrıştırıcı bir dil kullandığı yalanını dillendirmişsin. Oysa soruyoruz:
MHP, bir gün olsun Kürt kökenli kardeşlerimizi dışlayan, ötekileştiren bir söylemde bulunmuş mudur?
MHP, Kürtleri Türk milletinin asli unsuru görmekten bir an olsun vazgeçmiş midir?

2011 yılında gerçekleşen Diyarbakır mitinginde, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli kürsüden şu sözleri haykırmıştı:

Siz ortak, hissedar ya da iştirakçi değil, bu devletin asıl sahiplerindensiniz.
Siz Türk milletinin eşit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz.
Siz bizim her şeyimizdensiniz.
Duamızdasınız, gönlümüzdesiniz, dilimizdesiniz.
Şuna da kesinlikle inanın:
Washington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez.
Brüksel’dekiler sizi benden daha çok anlayamaz.
Erbil’deki peşmerge sizi benden daha çok sahiplenemez.”

İşte bu sözlerle gönül kapısını sonuna kadar açmış bir lidere, bugün kalkıp ayrıştırıcı ya da ötekileştirici bir yafta vurmak hangi akla, hangi vicdana sığar?

Kaldı ki, MHP’nin kurucu genel başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş de her daim Ziya Gökalp’in fikir çizgisinde şu ifadeleri dile getirmiştir:
Kürt ne kadar Kürt'se, Türk de o kadar Kürt'tür. Türk ne kadar Türk'se, Kürt de o kadar Türk'tür!

MHP’nin tarihsel çizgisi de, liderlerinin söylemleri de milletin tüm fertlerini kardeşlik hukukuyla bir arada tutma üzerine inşa edilmiştir. Buna rağmen MHP’ye “ayrıştırıcı” suçlaması yöneltenler; fitnecidir, iftiracıdır ve kara propagandanın fabrikatörüdür. Bahar Feyzan ise onlardan yalnızca bir damladır.

MHP, Türk milletinin ruh köküne sıkı sıkıya bağlı bir fikir hareketidir. Oy oranı yüzde kaç olursa olsun, gücünden asla kaybetmez. Bu da size dert olsun… Her il ve ilçedeki MHP tabelası bile bu ülkenin milli sigortasıdır; elbette sizin gibiler için de kâbustur.

MHP’ye ne yaparsanız yapın gücünü eksiltemezsiniz. Darbe yaptınız, beceremediniz. Defalarca böldünüz, başaramadınız. Her türlü kumpası, tezgâhı kurdunuz hedefinize ulaşamadınız. İşte bu da sizi çıldırtıyor, değil mi?

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...