Tartışılan hakem kararları yine gündemin en üst sıralarında. Hakemlerin sahada başarılı olmaları için ilk şart, özgüvenlerinin yüksek olmasıdır. Bu özgüveni sağlayacak olan da Merkez Hakem Kurullarıdır. MHK’nın adaletli icraatları, yaptırımlarının talimatlara uygunluğu, camianın içine sinen hakem atamaları, hataların en alt düzeye inmesini sağlayacak ana faktörlerdir. Bunun tersi durumlarda ise, MHK’lar, hakemlerin hata yapmasına çanak tutmuş olurlar.

Şimdi soruyorum? Süper Ligde 8 aydan beri VAR odasına girmeyen bir hakemi, haftanın en önemli maçlarından birine VAR atayanlar, bu tartışmaların ana müsebbibi değiller midir? Bunu nasıl yorumlamak lazım? İş bilmezdik midir? Acemilik midir? Hainlik midir?

Sevgili Ferhat; mevcuttaki VAR koordinatörünün yetkilerini aldınız. Ama görevden almadınız. Sadece kağıt üzerinde görevine devam ederken, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan VAR sorumluluğunu icat ettiniz. VAR sorumlusunun sertifikası var mıdır? FIFA ya da UEFA tarafından herhangi bir eğitime tabi tutulmuş mudur?

VAR ataması yaparken, hangi zihniyetle bir hakemi üç gün üst üste o odaya sokuyorsunuz. Eski bir MHK başkanının söylediği gibi, sizde mi VAR odasındaki hakemlerin yorulmadığını düşünüyorsunuz? Haftada 3 kere o odaya giren bir hakemin beyni sulanır. Son haftalarda, VAR odasına en çok hangi bölgenin hakemleri giriyor? Bölgecilik yapmak gibi, çağdışı ve hakemliğin dibine dinamit koyan uygulamalara nasıl müsaade ediyorsunuz?

Defalarca yazdık. Atamaların dili vardır. Bir takımın lehine hata yapan hakemler dinlendirilirken, aleyhine hata yapan hakemler maç almaya devam ederse, camianın dengeleri bozulur. Bak Ferhat’cığım, kara listelerin ortadan kalkması ile ilgili halen somut bir icraat göremedik. Tatlı dilli uyarılar ve ikazlara kulak asmıyor gibi görünüyorsun. O zaman ben de “Sevgili Ferhat” diye hitap etmeyi bırakırım.