Geçtiğimiz hafta sonu Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşunun 50. yıldönümü kutlandı. Aziz Türk milletinin ve kadim Türk devletinin bekasının bekçisi, refah ve huzurunun hizmetkârı olan MHP’nin şanla, şerefle, gururla dolu 50. yılı kutlu olsun! Bu eşsiz mirasın, hilal uğruna toprağa düşen Ülkücülerin şehadetiyle ve Allah’tan başkasına kulluk etmeyen temiz vicdanların samimî dualarıyla dimdik ayakta duran ve her geçen gün büyüyen bu kutlu davanın nice 50 seneleri olsun!

Türk Milliyetçiliği fikrinin ülke sınırlarının ötesinde dahi dinamik bir siyasal harekete dönüşmesini sağlayan MHP, Türk siyasetinde müstesna bir yere sahiptir. Türk Milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapan, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini ve felsefesini daim kılmayı varlık sebebi gören, Türk’e ve Türkiye’ye karşı her türlü kişi, kurum ve projeye karşı yıkılmayan son kale görevi gören MHP, Türkiye’nin gözbebeğidir.

Şüphesiz ki sıradan bir parti olmayan MHP’nin varlığı da herhangi bir partinin anlam ve önemi ile kıyaslanmayacak derece farklılık arz etmektedir. Ne de olsa MHP, sadece Türkiye sınırlarında yaşayanları ilgilendiren bir kurum değil. MHP, dünyanın dört bir yanına yayılan Müslüman-Türk dünyasının hakkı, huzuru, refahı ve varlığının devamı için kafa yoran, bu yönüyle de Türkiye’de benzeri olmayan büyük bir fikir ve dava hareketidir.

Sincan’daki Uygur Türkleri zindana düştüğünde, Kerkük’teki Türkmenler peşmergenin zulmüne maruz kaldığında, Enosis hayalindeki Rumlar Kıbrıs’ta terör estirdiğinde, Sırp ırkçıları Srebrenitsa’da soykırıma giriştiğinde, Karabağ’da Ermeniler katliama başladığında, zalim Esad Türkmendağı’na bomba yağdırdığında, Kırım ilhak edilip Tatar’lar yok sayıldığında, Batı Trakya’da Yunan’ın asimilasyon girişimleri Türk’ün canını yaktığında, velhasıl nerede bir Osmanlı mirasına bir Türk-Müslüman varlığına el uzatılsa Türkiye’den bu zalimlere dur diyen karşı milli gür vicdanın sesi kuşku yok ki MHP olmuştur. Zira MHP’nin sınırlar aşan ülküleri, hassasiyetleri ve politikaları büyük Türk milletinin şanlı geçmişine yaraşır şekilde geniş bir ufka, sarsılmaz bir iradeye dayanmaktadır.

Dünyadaki gelişmeleri her daim yakından takip edip Türk milletinin menfaatleri çerçevesinde değerlendiren MHP, küresel siyasetin sadece Türkler için değil tüm insanlık adına daha adil, dostane ve barışçıl olmasını hedeflemektedir. Bu çerçevede MHP, Türk milletinin ve bütün insanlığın barış ve mutluluk içinde insanca yaşayacağı bir dünya idealinin Türkiye merkezli yeni bir medeniyet inşasıyla mümkün olabileceğine inanmaktadır. Beklentilerin aksine küresel seviyede adaletsizlik ve kargaşa getiren küreselleşme sürecinin, insanî bir mecraya sokulmasını ve küresel ölçekte bir adalet hareketine dönüşmesini arzu etmektedir. MHP, kültürler ve medeniyetler arasında ekilmeye çalışılan kin ve nefret tohumları yerine karşılıklı saygı, hoşgörü ve anlayışa dayalı işbirliğinin geliştirilmesinin insanlık adına bir mecburiyet olduğuna inanmaktadır.

Türk milletinin ve bütün insanlığın barış ve mutluluk içinde insanca yaşayacağı bir dünya ideali savunan MHP, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendisine siyasi misyon olarak kabul etmiştir. Bu misyon, hem Türkiye’yi lider ülke konumuna taşıyacak, hem de bütün mazlum milletlerin hür ve onurlu bir şekilde yaşamasına sağlayacaktır. İşte bu yüzden MHP’nin varlığı Türk-İslam dünyasının varlığı için bir ihtiyaçtır.

Ne mutlu ki 50. yaşına ulaşan MHP, emin ve ehil ellerde daha nice 50 yıllara ulaşmanın azim ve kararlılığı içinde kendini geleceğe hazırlamakta, ve üstüne düşen bu büyük sorumluluğu layıkıyla yerine getirmektedir. “İ’lâ-yı Kelimetullah” davasının yılmaz, yıkılmaz temsilcisi olan MHP, fikriyatının ve ülkülerinin gereğini bir bir hayata geçirmekte; geleceğin “Lider ülke Türkiye”sini hazırlarken 21. yüzyılın “Türk asrı” olmasına yönelik emin adımlarla ilerlemektedir. Kısacası, MHP’nin 50. yılı sadece bir tarih değil, geleceğin mutlu ve müreffeh Türkiye’sinin müjdesidir.