Sebze ve meyve piyasasında yaşanan gelişmeler ile piyasada oluşan ihtiyaçlar çerçevesinde Hal Kanununda değişiklik yapılarak, daha modern Hal’ler yapılacağı düşünülüyor.

Hazırlanan 21 maddelik kanun taslağında Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığınca, TOBB, TESK, TZOB gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin görüşleri alınarak üretim ve tüketim bölgesindeki toptancı Hallerinde; laboratuvar, soğuk hava deposu, elektronik platform, müstakil binalar, idare ve bilgi işlem merkezi, kantar, giriş-çıkış turnike sistemi, otopark, atık işleme depoları ve sosyal donatılar gibi hizmet tesislerinin bulunması tasarlanıyor. Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri su ve kesme çiçekte dahil edilerek, genel anlamda Hal’ler modernize ediliyor, kalite standardı ve hijyen geliyor. Yeni Hal Yasası ile “üretici-komisyoncu-tüccar-tüketici” zinciri yerine; “üretici-(birlikler-kooperatifler)-tüccar-tüketici” zinciri oluşturulmaya çalışılıyor.

Hal, alıcı ile satıcının buluştuğu alandır. Buralarda alt yapı ve fiziki değişikliklere gidilmesi gerekiyordu. Uzun vadeli düşünüp planlama yapılarak; sistemli, işleyen bir yapı olarak ekonomik, kültürel, inançlarımıza ve alışkanlıklarımıza uygun hal ve pazarlama modeli geliştirilebilir.

İç ve dış piyasa talebine göre; arz-talep dengesi tarımsal verilerle analiz edilerek, planlama yapılmalıdır. Tarım politikaları belirlenirken; uzman, işin ehli olan, özgür, eleştirel düşünen, liyakatli, kişilere fırsat verilmelidir. Piyasada üreticiler ve tüketiciler yer almalı, ziraat odaları ve birlikleri üreticileri desteklemelidir.

Ülkemizin ekonomik kalkınması modern üretim yöntemlerini benimseyerek birim alandan en yüksek verimi elde etme ve katma değeri yüksek ürünler tercih etmekten geçer.

Üretim planlaması yapılarak bölgelerin ürün desenini göre Hal’ler oluşturulmalı, pazarlanacak ürünler bölgelerdeki şehirlerin iç piyasa tüketimine göre homojen olarak ayarlanmalıdır. Birkaç ili bir araya getirerek ortak Hal’ler oluşturulabilir. Profesyonel bir anlayışla işletme ve yönetmeyi özel sektör yapar anlayışı yerine, üreticiye ve tüketiciye destek olma modeli ile Büyükşehir’e bağlı birimler Hal’leri işleterek denetim yetkisi ilgili Bakanlıklara ait olmalıdır. Her bölgeye özgü tip projeler oluşturularak, Hal inşaat yapımı TOKİ’ye bırakılmalıdır. Özel sektör Hal’de değil hammaddeyi işlemede olmalıdır.

Sosyo kültürel anlamda semt pazarları yenilenerek yeni yaşam alanlarına (wc, otopark, dinlenme yeri, mescit, sağlık kabini ve güvenlik) hizmet etmelidir.

Başarılı bir Hal modeli oluşturmak için Kooperatif ve Üretici Birliklerinin aktif olması gereklidir. Demokrasi, dayanışma ve rekabet unsurları hayata geçirilmeli, bu modelle üretici-işçi ve tüketicinin mutlu olması sağlanmalıdır. Üretici giderlerini karşılayamaz, işçi emeğinin karşılığını alamaz, tüketici de daha fazla para öder ise mutlu olamazlar.

PİYASA FİYATLARINA KİM KARAR VERECEK?

Piyasa fiyatlarını çiftçinin maliyeti değil, alıcılar ve aracılar belirliyor. Oysa fiyat belirleyici unsur; çiftçi maliyeti ve tüketici olmalıdır. Asıl olan; layıkıyla bir kâr marjı konularak ürünler piyasaya sürülmelidir.

Eğer piyasaya arz edilen ürün talep edilen kadar yeterli değilse ne yaparsak yapalım fiyat yükselir. Bu durumda üreticiler değil bu işin ticaretini yapanlar kazanır.

Ülkemizin her bölgesinde üretim gerçekleştirile bilinirken, topraktan ve üretimden çiftçiler uzaklaştırılırsa yazık olur. Kısa dönemde yapılanlara karşı çıkılsa da sabırlı davranılırsa uzun vadede herkes kazanacaktır.

Tarladan tezgâha uzanan bu süreçte herkesin yüzü gülsün…