KKaybeden herkesin hakem üzerinden yorumladığı futbol sezonunu çok şükür kazasız belasız tamamladık. İyi ki maçlar seyircisiz oynandı. Geriye baktığımızda sezon içerisinde birçok hakem hatası, MHK’nın yaptığı atama hataları, gündemin en üst sıralarında yer aldı. Bazı kulüp yöneticilerinin ve teknik adamların maç sonrası yaptıkları düşüncesizce ve ortamı geren açıklamalarıyla galeyana gelen seyirciler arasında, maç sonlarında kim bilir ne vahim olaylar yaşanırdı. MHK son haftalarda ise, genç hakemlerin tamamen geri çekti. Sene başında “Tu-kaka” denilen, sene sonunda ise cankurtaran muamelesi gören tecrübeli hakemlerin dikkat çeken hata yapmamaları sayesinde hakemler tartışılmadı.

TFF başkanı Nihat Özdemir yayıncı kuruluşa, görevdeki kurullarla devam etmeyi hedeflediklerini söyledi. Umarım öyle olur. Nihat başkan gelecek baskılara dayanabilir. Görev süresi kısa olan kurullar hiçbir zaman camiaya faydalı olamıyorlar. Nihat Özdemir’in açıkladığı rakamlara göre ilk yılında her 3 maçın ikisinde VAR müdahalesi olurken, bu sene her 2 maçın sadece 1’inde müdahale olmuş. Bir başka deyişle müdahale oranı yüzde 66’dan yüzde 50’ye düşmüş. Bu önemli bir gelişme. Ülkemizde 3 yıldan beri uygulanmakta olan VAR sistemi, çok tartışılmasına rağmen bana göre birçok konuda olağanüstü başarılı oldu.

  • Artık maçlarımızda birbirlerine karşı gizlice tüküren, dirsek atan, tekme atan futbolcuları göremiyoruz.
  • uçeride, dışarıda, girdi, girmedi tartışmalarının bıçak gibi kesilmesinde VAR yüzde 100 başarılı.
  • Ofsayt pozisyonlarında zaman zaman tartışmalar olsa da başarı oranı yüzde 90.

 

Ancak ceza alanı içindeki ikili mücadeleler ve elle oynamalar ile ilgili standart ise daha tam oturmadı. Ayrıca bu tür pozisyonlarda tarafların da farklı beklentileri oluyor. İnsan beyni ile teknoloji kullanımı arasındaki ilişkide tam uyum sağlanamadı. Bu problemler sadece bizde değil, diğer ülkelerde de yaşanıyor. Takımlar, VAR müdahalesi, ya da son kararın kendi beklentilerine ters düştüğü anda feryat edince de, VAR’ın tartışılması ön plana çıkıyor. Zaten VAR öncesi, ya da VAR’ın uygulanmadığı maçlarda da, en çok tartışılan kararlar ceza alanı içi pozisyonları değil miydi? 3-4 dakika maçı soğuttuktan sonra taraflarca kabul görmeyen kararlar, VAR’ın tartışılmasındaki en önemli faktör oluyor. O zaman da VAR’ın futbolda seyir zevkini düşürdüğü gündeme geliyor. VAR’ın müdahale standardının oturtulması kesinlikle şart. UEFA Hakem Komitesi de, bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar ve detaylı eğitimler yapıyorlar. Bunların sonucunu ise Haziran ayında başlayacak Euro 2020’de hep birlikte göreceğiz. Belki de önümüzdeki yıllarda bu sorun halledilemez, tartışmalar devam ederse IFAB’ın, VAR’ı bu tür pozisyonlardan geri çekmesi bile gündeme gelebilir.