ABD’nin Suriye’den çekilme planı ağır aksak ilerlerken, epeydir duymadığımız türden haberler gelmeye başladı. ABD’nin çekilmesini istemeyenlerin, çekilme sürecini baltalamak ya da en azından geciktirmek amacıyla istismar edebileceği bazı olaylar yaşandı. Son olarak, Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütü YPG/PKK'nın kontrol noktası olarak kullandığı bir alanda ABD askerî konvoyunun geçişi sırasında bir bombalı araç saldırısı meydana geldi. Olayda, bir ABD askeri ağır yaralandı ve YPG/PKK'lı teröristlerden 5’i öldü. Yine basında yer alan haberlere göre, geçen Çarşamba günü, Münbiç'te ABD askerlerine yönelik bir diğer bombalı saldırıda da dört ABD askeri hayatını kaybetmiş, saldırıyı terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.

YPG/PKK tarafından kontrol edilen bölgede güvenlik zafiyetlerinin varlığı artık daha net görünüyor. DAEŞ’in Münbiç gibi uzun zamandır YPG/PKK tarafından kontrol edilen bir alanda saldırı düzenleyip ABD askerlerini öldürebilmesi, muhakkak ki “DAEŞ henüz bitmedi, ABD’nin çekilmesi hata olur, DAEŞ tamamen bitene kadar ABD Suriye’de kalmalı” görüşünü savunanların ekmeğine bal sürdü. ABD’nin Suriye’de kalmasını en çok isteyen tarafın YPG/PKK olduğu malum. YPG/PKK’nin İsrail tarafından da desteklendiği ve iki tarafın arasında uzun vadeli bir işbirliği içerisinde olduğu da biliniyor. ABD askerlerinin de hayatına mâl olan saldırılar sonrasında ABD yönetiminin PKK ve İsrail lobisinden daha fazla baskı göreceği muhakkak.

Yaşanan bu gelişme, YPG/PKK tarafından yapılan propagandanın da sarsılmasına sebep olacak nitelikte. YPG/PKK, Rakka gibi DAEŞ’in kalesi denen bir yerde DAEŞ’i bitirdiğini davulla zurnayla dünyaya ilan etmişti. Hatta “Rakka’yı özgürleştirdiğini” iddia eden YPG/PKK, başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülkede DAEŞ’e karşı en güçlü silah şeklinde takdim edilmişti. YPG/PKK da bunu fırsata çevirmeye kalkarak Apo canisinin fotoğrafları ve YPG/PKK paçavralarıyla Rakka sokaklarında kutlamalar yapmıştı. Şimdi şu soruları sormak gerekir: ‘YPG/PKK’nın kalesi’ olduğu iddia edilen Münbiç’te bile DAEŞ saldırılarını engelleyemeyen YPG/PKK, Fırat’ın doğusundaki geniş alanı nasıl koruyabilir? ABD, YPG/PKK’nın bu acziyetini gördüğünde, çekilme kararını destekleyenlerin eli güçlenmez mi? Bu gibi peş peşe gelen saldırılar, YPG/PKK’nin kâğıttan kaplan olduğunu göstermez mi?

Trump’ın çekilme kararından çark edeceği ve ABD askerlerinin Suriye’de kalmaya devam edeceğini sananlar büyük bir iyimserlik içinde. Zira Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki terör sahasının YPG/PKK’dan temizlenip yurtdışına göç eden aslî sahiplerine verilmesi konusunda çok kararlı bir tutum sergiliyor ve eninde sonunda istediğini alacak gibi görünüyor. Siyasi irade ve askerî hazırlıklar, Türkiye’nin Münbiç ve doğusunda daha geniş bir alanın güvenliğini üstleneceğini gösteriyor. Böylelikle, hem YPG/PKK’nın “kurtarıcı değil işgalci” olduğu hem de Türkiye’nin Suriye’nin güvenlik ve huzuru için olmazsa olmaz bir aktör olduğu anlaşılmış olacak.

Şişirilen YPG/PKK balonu yavaş yavaş sönerken, bölgeden göç etmek zorunda kalan insanlar, Türkiye’nin sağladığı güvence sayesinde peyderpey yurduna dönmeye başlayacak. Bir süre sonra daha net idrak edilecek ki, teröristlere ABD forması giydirseniz de, militanları tepeden tırnağa Amerikan silahlarıyla donatsanız da YPG/PKK’nın Suriye’ye barış ve huzur getirme gücü yoktur. Şayet ki ABD, Suriye için bir iyilik yapmak istiyorsa, geç de olsa YPG/PKK terör örgütüne verdiği destekten artık vazgeçmelidir. Ayrıca, Suriye krizinin kalıcı çözümü için Trump ile Erdoğan arasındaki görüşmelerde dile getirilen uzlaşma sağlandığına dair ifadelerin altını dolduracak adımlar bir an önce hayata geçirilmelidir.