Geçtiğimiz hafta teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, Erbil’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ne diyelim, cehennem yolunda yolu açık olsun…

          Osman Öcalan’ın öldüğü duyulur duyulmaz Türkiye’deki CHP ve ittifak ortaklarının bileşenleri, yazarları, yorumcuları onun TRT’ye çıkarılması üzerinden Cumhur İttifakı’nı suçlayan, dalga geçen espriler, propagandalar yapmışlardır.

          Hepsinin ortak cümlesi de “Osman Öcalan öldü, TRT şimdi kimi ekranlara çıkaracak?” şeklindeydi.

          Bunun karşılığı da herhâlde “CHP’nin zekâ seviyesi düşük yazarları “Osman Öcalan öldü, TRT’ye şimdi kimi çıkaracaklar” diyor. PKK’nın televizyonu IMC TV’ye çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, Medya Haber’e çıkan Özgür Özel, ANF’ye çıkan Gürsel Tekin, Med Nuçe TV’ye çıkan Sezgin Tanrıkulu ölürse, PKK kanalına hangi CHP’liler çıkar?” sorusu olurdu. Ben de zaten aynı soruyu sordum. Buna cevap verecek bir gerzek var mı acaba? Henüz CHP ve kuyrukları içinden o gerzek çıkmadı.

          Yerel seçimlerden bu yana Osman Öcalan sakızı çiğneyip duruyorlar ama PKK-HDP-terörist Demirtaş üçgeninde her türlü iş birliğini yapanlar kendileri… Zaten Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkma konusunu da sırf bu ihanet birlikteliklerini örtbas etmek için kullandılar.

          Kandil’deki tüm teröristbaşlarından videolu destek almış CHP’nin Osman Öcalan Kandil çizgisinde olmuş olsaydı bir sıkıntısı olur muydu?

          Çünkü Osman Öcalan, Kandil ve teröristbaşı Öcalan’ın emri altından yıllar önce kopmuş, terör kampından kaçmış biriydi.

          Bir yazısında bize “Osman Öcalan’ı mı aklıyorsun?” diye saldıranlar, bizim yazılarımızda verdiğimiz bilgiyi CHP merkezli çalışan Oda TV haber sitesi yayınlayınca ne dediler acaba?

          Osman Öcalan öldüğünde Oda TV “Öcalan kardeşi için bu sözleri söyledi: “Bir kadın için halkını sattı” başlığında haber yapmıştı.

Hele bir bölüm var ki aslında tüm meseleyi tam anlamanızı sağlayabilir.

          “Pervin Buldan: Bir günlük toplantı yaptık. Daha çok süreçle, seçimlerle ve Osman Öcalan ile ilgili bir toplantı oldu.

Abdullah Öcalan: Ne diyorlar Osman’la ilgili?

          Pervin Buldan: Kendisine “Sen yaşamına devam et, biz sana karışmayacağız, yeter ki bizim aleyhimize konuşma” demişler. Kandil’e çağırıp konuşmayı da uygun bulmuyorlar. Kimsenin kabul etmeyeceğini söylediler. Süreçle ilgili onlar da acilen adım atılması gerektiğini söylediler.

          Abdullah Öcalan: Osman için çare kendini affettirmektir. Onun da yolu benden değil Kandil’den geçer. Aslına bakarsan Cemil’in suçu onu öldürmemesidir. Çünkü Osman, Botan onlar o kadar kötü ve alçakça bir role hazırlandılar ki, çok büyük bir oyundu. Osman alçağının bir mektubu var. Bunu öldürmeye gerek yok. Ama Kandil’e çekmek gerekir mi acaba? Kandil herkese açık, böyle de olmalı zaten. Benim adıma söyleyin. Çağırsınlar, dinlesinler. Varsa dertleri orada açarlar. Bu bütün küskünler ve kaçkınlar için geçerli. Osman’ı ve Botan’ı izlesinler. Tehlikeli işlere yönelebilirler. Sanmıyorum Cemil bunları öldürmek istesin, öldürmek için bir şeyler kurgulasın.”

Osman Öcalan’ın Kandil-teröristbaşı Öcalan-HDP nazarında durduğu nokta bu şekildeydi.

Oda TV bunları bizden aylar sonra haberleştirince Osman Öcalan’ı mı meşrulaştırmış oldu?

          Şunu tekrar tekrar vurgulamış olayım, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması her yönüyle anlamsız, gereksiz, zamansız bir olaydı. Bunu defalarca yazdım. Kandil’deki teröristleri eleştirse bile yerel seçim yorumu yapması sadece PKK ile yol yürüyen CHP’ye malzeme oldu.

          Geçmişte de yazdım. Madem Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaracaksınız hazırlayın bir belgesel formatı, orada terör örgütünden kaçan diğer PKK’lıları toplayın hepsi teker teker “Kandil-HDP-CHP ilişkisini, terörist Demirtaş’ın faaliyetlerini, örgütün tecavüzlerini, eroin trafiği, PKK’ya destek veren ülkelerin gerçek yüzünü, CHP’nin YPG-PYD aşkını” anlatsın. Buna kim ne söyleyebilirdi?

          İti ite kırdırma taktiğinde yapılması gereken aslında buydu. Ama Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması her yönüyle yavan kalan anlamsız bir adım olmuştu. Şu hâle bak, CHP’nin başta genel başkanı olmak üzere CHP’nin üst düzey yöneticileri PKK’nın televizyon kanalına çıkıyor ve PKK’nın çizgisinde konuşmalar yapıyor ama PKK’yı çıktığı televizyon kanalında eleştiren Osman Öcalan üzerinden Cumhur İttifakı’nı eleştiriyorlar!

Hangi hassasiyet adına yapıyorlar bunu?

PKK konusunda, şehit, gazi konusunda hassas olsalar, bugün niye PKK ile hareket ediyorlar?

          Mesela “YPG/PYD terör örgütü değil, vatanını koruyan oluşum” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Osman Öcalan’ın televizyon programındaki “PYD’nin kuruluşunda ben de vardım. PYD’nin %70’i PKK militanlarından, %30’u da PKK sempatizanlarından oluşuyor” itirafı karşısında bir-iki kelam edebilir mi?

Ya da CHP’li yöneticiler, yazarlar, yorumcular?

          Osman Öcalan PKK çizgisinde kalsaydı, CHP’nin ve kuyruklarının baş tacı olurdu. Aynı terörist Demirtaş’ı baş tacı yaptıkları gibi. Ama Osman Öcalan “Demirtaş, lider bir kişilik değildir, militandır” dediği için CHP’liler o yüzden nefret ediyor.

          Yoksa PKK’nın televizyonunda şakır şakır PKK’yı savunmuş CHP’liler için Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkması niye dert olsun ki?

          Karşınıza “Osman Öcalan TRT’ye niye çıkarıldı?” diye duyar kasan CHP’li ve ittifak kuyrukları çıkarsa yüzüne tükürün… Onların yüzüne tükürseniz zaten “ya Rabbi şükür” derler. Eğer laikliğe aykırı bulmazlarsa…

          Ben bu kadar yüzsüz, pişkin başka sol ve kuyrukları dönemi hatırlamıyorum. Hainlikleri bile her yönüyle trajikomik…