On Derste CHP
Şöyle mi deseydik acaba; “Yeni Başlayanlar İçin 10 Derste CHP”…
Bunu bir el veya cep kitabı olarak düşünüyorum. Evde, yolda, piknikte hep onunla birlikte. Otobüste, trende, metrobüste; vapurda ve uçakta okunması için küçük bir risale…
Yeni neslin çok hoşuna gidecek, çok… Belki de arkasından bir Nobel Edebiyat ödülü bile alırız, kim bilir… Neden olmasın canım!
Filmini de çekerler belki. Gişe rekorları falan derken birkaç dalda da Oskar aldık mıydı, patlar gider…
***
Siyasi hayatımızda CHP’nin yeri başkadır. Müteahhitlerin solculuk oynadığı, lüks araçlarda viski kadehi tokuşturup enternasyonal marşı söylediği bir komedi işte…
Nereden başlamalı şimdi? Solculuk mu, Amerikancılık mı?...
İsterseniz Atatürk’ten hemen sonrasına gidelim… Tek partili dönemde ABD ilişkileri son derece aydınlatıcı olacaktır mesela…
Tamam, başlıyoruz; son kii üç dört…
YORUMSUZ KRONOLOJİ
1 Nisan 1939: Türkiye ile ABD arasında Ticaret Anlaşması imzalanır.
15 Eylül 1940: Amerika’nın “Ödünç Verme-Kiralama Yardımı” ndan yararlanmaya başlıyoruz.
2 Ekim 1942: Hükümetin görevlendirdiği Türk basın heyeti ABD'yi ziyaret ediyor. Gazetelerde cilalı ABD haberleri tabi…
4-6 Aralık 1943: Kahire'deki Müttefik Konferansı'nda İnönü-Roosevelt buluşması gerçekleşti.
1 Nisan 1944: ABD Türkiye'ye yardımı durdurdu. (Yani? Bizi borç almaya mecbur etti.).
23 Şubat 1945: ABD ‘Ödünç Verme ve Kiralama Kanunu’ çerçevesinde Türkiye’ye verilen malzeme için ABD ile 10 yıl vadeli 10 milyon dolarlık kredi antlaşması imzalandı. (Hey Corç, versene borç meselesi).
12 Ekim 1945: ABD Senato üyesi Claude Pepper, Çankaya’da İsmet İnönü tarafından kabul edildi.
8 Kasım 1945: İnönü’nün 1 Kasım’daki TBMM’ni açış konuşması, ABD’de Congressional Record’da yayınlandı.
6 Nisan 1946: Amerikan Missuri zırhlısı ve iki savaş gemisi İstanbul Limanı’na demirledi.
13 Nisan 1946: Hükümet, ABD’den 500 milyon dolarlık kredi istedi. (Bir borç daha)…
23 Kasım 1946: Bir Amerikan filosu da İzmir körfezine demirledi.
3 Mart 1947: ABD tarafından Truman Doktrini gereğince, Türkiye ve Yunanistan’a yardım yapılması kararlaştırıldı.
11 Mart 1947: Türkiye, Uluslararası İskan ve Kalkınma Bankası’na (Dünya Bankası) ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) kabul edildi.
12 Mart 1947: Türkiye Truman Doktrini kapsamına resmen alındı…
19 Mart 1947: İstanbul’da mukim Amerikalılar ile Türk vatandaşları, Türk Amerikan Dostluk Cemiyeti kurmak için harekete geçti.
12 Nisan 1947: İncelemeler yapmak üzere Senatör Berkeley başkanlığında bir ABD heyeti Türkiye’ye geldi.
2 Mayıs 1947: Bir Amerikan filosu İstanbul’a geldi. İsmet İnönü, filo komutanları ile görüşmek için Ankara’dan İstanbul’a gitti..
22 Mayıs 1947: Amerikalı General L.E. Oliver başkanlığındaki 20 kişilik bir askeri yardım kurulu Türkiye’ye geldi.
24 Mayıs 1947: Kara Kuvvetleri’nde subay üniformaları, Amerikan modeline göre değiştirildi!!!
14 Haziran 1947: Amerikan İktisadi Heyeti, Türkiye’ye geldi.
4 Temmuz 1948: Türkiye ile ABD arasında Türkiye'nin Marshall Planı'na dâhil edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
27 Aralık 1949: Türkiye ile ABD arasında Eğitim Komisyonu kurulması kararı alındıııııııı…
***
Daha da ileri gitmeyelim… Meseleyi iyi anlamak lazım tabii ki. Anlamak lazım da şimdi gelip “solculuk, antiemperyalizm, ulusalcılık ve Atatürkçülük” gibi kavramları maske yapıp insanları kandırmayalım… Bize yapmasınlar yani.
MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİM
Elbette latifelerle geçiştiremeyiz. Şu dünya denilen gayya kuyusunda, milletler mücadelesinin arenasında var olmak, devleti korumak ve yaşatmak durum muhakemesi gerektirir önce.
Ne demiştik; Türkiye artık bir cenin değil. O dönemlerden bu döneme çok şey değişti. Lider Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” da Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için bir inşa dönemini başlattı vesselam.
“Bölgesinde Lider, Dünyada sözü geçen Ülke Türkiye”… Devlet Bey ne zaman söylemişti bu sözleri, sahi ne zaman göstermişti bu hedefi?
***
İki bin iki yılındaki MHP’siz hükümet planını hatırlayınız… Sonra kaç defa önü kesildi-kesilmek istendi- MHP’nin ve Liderinin? Kaç imza komitası kuruldu? Kaç oyun oynandı? Hatırlayalım…
Şu anda neler oluyor peki, nedir bu olanlar? Yoksa Atatürk’ten sonra “MDD-Milli Demokratik Devrim” mi yapılıyor ne?
Neyse, solcu arkadaşlar yine kızacak ama “milli demokratik, antiemperyalist devrimi de biz yapıyoruz” idare etsinler artık…
***
Yeni Yılınız Kutlu Olsun efendim…