Zillet ittifakı öncülüğünde yürütülen siyasi gündemi şekillendirme çabalarının “ortak bir merkezden” yönlendirildiğini dair şüphe kalmadı.

Bu ortak merkezin başla komutu sonrası CHP çalıyor, İP oynuyor…

Daha sonra İP çalıyor, HDP oynuyor…

Uzun zamandır sahnelenen bu kurgular ise sadece PKK ve FETÖ tarafından alkışlanıyor.

***

Cumhur İttifakı karşıtı bu cephenin her sabah aynanın karşısına geçip kendine sorduğu bir tek soru var…

Hükümeti nasıl yıpratırız?

***

Onlar için terör örgütünün kamplarının bir bir dağıtılmasının, teröristlerin tek tek ele geçirilmesinin ve hatta güney sınırımıza komşu olacak bir terör devleti kurma rüyasının sonlandırılmış olunmasının pek bir anlamı yok.

Kıbrıs Türklüğünün geleceğinin garanti altına alınması, Mavi Vatan’ın ne anlama geldiği ile de pek ilgilenmiyorlar.

Karabağ’ın işgalden kurtulmasının ardından Türk dünyası ile fiili bağ kurulmuş, Libya’da sağladığımız huzur Doğu Akdeniz’de elimizi güçlendirmiş, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinde keşfedilen kaynaklar Türk ekonomisine büyük değer kazandıracakmış, Türkiye’nin attığı milli adımlar ve savunma sanayindeki çalışmalar onu bölgesel bir aktör olmanın yanında küresel aktör konumuna doğru itmeye başlamış falan hiç umurlarında değil.

***

Onlar için önemli olan tek şey Türkiye’yi kısır siyasi çekişmelerle nasıl oyalayacakları...

“Ajans” ismini verdikleri yapının ellerine tutuşturduğu yol haritasının sadece kendilerine seçimleri kazandıracak bir strateji olduğunu düşünüyor, yaratılmaya çalışan kaos ortamının PKK’ya mevzi FETÖ’ye güç kazandırdığını göremediklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz…

Çünkü her şeyi bile isteye yapıyorlar…

***

Yaptıklarının hepsi geçmişte kaldığı için sonuçlarını bugün konuşabiliriz…

Emekli amiralleri, emekli diplomatları, emekli siyasetçileri piyasaya sürüp bildiriler yayınlattılar, milletimize darbeden başka bir şeyi çağrıştırmadı.

Akabinde “128 Milyar Dolar nerde” sorusunu, tüm dünya ekonomilerini etkileyen salgını bile kışkırtma aracı kullandılar, milletimiz vakur duruşunu bozmadı.

***

Erken seçim sabah ilk uyananın talebi, “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak” sorusuna verdikleri farklı farklı cevaplar dillerinin pelesengi oldu.

“HDP meşrudur” zırvaları, “Kürt sorunu” çıkışları ve geldiğimiz son noktada “ben başbakan olayım da kim cumhurbaşkanı olursa olsun” söylemi…

Hangisinin bu milletin zillet ittifakına iktidar etme yetkisini vereceği yönünde kapı araladığını iddia edebilirsiniz?

***

İddia edemezsiniz çünkü bunların hepsi siyasi istikrarı zedelemek, toplumsal ahengi bozmak, kaos ve kriz çıkarmayı amaçlayan girişimlerdir…

Yalanlarla gündemi oyalamaya yönelik ortaya koydukları senaryo PKK’ya mevzi FETÖ’ye güç kazandırmayı amaçlamaktan başka işe yaramamaktadır.

Zilletin yaptığı hamlelere PKK ve FETÖ’nün çok güzel hareket diyerek ayakta tuttuğu alkışlar bunun en büyük delilidir…