Yaklaşık 8-10 yıldan beri Tarım 4.0’dan söz ediliyor, hatta uygulanıyor. Bütünsel bir tarımsal politikayı ve yeni teknolojik gelişimlerin tarımın hizmetine verilmesini simgeleyen bu yaklaşım, gelecek yıllarda daha çok duyacağımız bir politik ve ekonomik tercih olacak. Çünkü dünya ve özellikle gelişmiş ülkeler bu yolda hızla ilerliyor.

Artan nüfusun beslenme ihtiyacının karşılanması için tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 70-75 artması gerekli!

Dünya nüfusunun hızla artması, insanlığın en temel ihtiyaçlarından olan beslenme sorununa sürdürülebilir bir çözüm arayışını gündeme getirmiştir. Dünyada ortalama doğum hızı 2,4 olarak gerçekleşirken bu hızla nüfusun 2023’te 8 milyarı, 2037’de 9 milyarı, 2056’da ise 10 milyarı geçmesi bekleniyor. Nüfusun 5 milyara ulaştığı 1989’dan 100 yıl sonra ise dünyada nüfusun 10,8 milyar olacağı tahmin ediliyor.

2056 yılında 10 milyar kişiye ulaşacağı tahmin edilen dünya nüfusunun beslenme ihtiyacının karşılanması için tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 70-75 artması gerektiği öngörülmektedir. Ancak, değişen iklim koşullarında bu tarımsal üretim artışının nasıl sağlanacağı ve nasıl sürdürülebilir kılınacağı günümüzde önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte günümüzde tarım sektörü gelişen teknolojinin etkisiyle büyük bir dönüşüm içindedir ve artık tarım sektörünün geleceği teknolojik uygulamalar ile şekillenmektedir.

“Köylü milletin efendisidir” sentezi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sentezi bugün öylesine güncel ki. Bir kez daha şahit olduk Ulu Önder’in ileri görüşlülüğüne. İleri görüşlülükle ortaya koyduğu bu sentezde “efendilik” aslında ekonomik ve sosyal statü değil! Türk halkının, temel gereksinmelerini karşılayan bir kitleye (köylülere) karşı ortaya konan sevgi ve saygıdır. Bakar mısınız, önderimizdeki nezaketin ve zarafetin zirvesine! Bakar mısınız, mantık ve aklın güzelliğine!

Tarımda dijital dönüşüm zorunludur!

Endüstri 4.0 süreci ile başlayan büyük değişim ve teknolojik gelişmelerle artık günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen internet, bilgisayarlar ve sensörler ile birlikte nano teknolojideki ilerlemelerin gerçekleşmesiyle oluşan devrimsel değişiklikler tüm dünyayı dijital bir dönüşüme zorlamıştır. Kablosuz iletişim teknolojileri, yapay zekâ, makinalar arası iletişim, (M2M) bulut sistemleri, nesnelerin interneti (IoT) gibi kavramlarında hayatımıza girmesiyle mobil cihazların kullanım artışı tarım sektöründe de kendini göstermiş ve bu sürecin tarımsal üretime yansımaları ise tarımda dijital dönüşümü zorunlu kılmıştır.

Hâlâ tarımın ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?

Bizde tarım devrimin 1.0, 2.0, 3.0 ve 4.0’larından bahsederken tarımın içinde olan insanların dahi bu kelimeleri ilk defa duymuş gibi bakması içten içe “eyvah eyvah” dedirtiyor! Düşününki bu işlerin içinde olan teknik personeller böyle bir haldeyken; okuma- yazma oranlarının büyük bir çoğunluğu ortaöğretim düzeyinde olan çiftçimize nasıl Tarım 4.0’ı anlatacağız? İnterneti sosyal sisteler haricinde kullanamayan ve tarımla ilgili cep telefonu uygulamalarının kullanma oranları yüzde 3-5’lerde (banka uygulamaları) olan çiftçimize nasıl sırada Tarım 5.0 var diyeceğiz?

Bütün işlerinin belge netteki gelen yazılara cevap vermek olarak düşünen, ya da kurum amirine bilgi notu hazırlamak, Tarım Bilgi Sistemi (TBS) ‘de ÇKS dosyası girmek, yaparım aşımı takarım küpemi diye düşünen ve bu düşünceler sistemine sahip teknik personel, bir şekilde olmuş yöneticilere ve karar vericilere, hâlâ tarımın ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?

Tarımdan bihaber yaşayan akademisyenlere, ziraat odalarına, STK temsilcilerine: Bilgisayarlar ve sensörler ile birlikte nano teknolojideki ilerlemelerin gerçekleşmesiyle oluşan devrimsel değişikliklerden, kablosuz iletişim teknolojilerinden, yapay zekâdan, makinalar arası iletişimden, (M2M) bulut sistemlerinden, nesnelerin interneti (IoT) gibi kavramlardan mı bahsedeceğiz? Hala tarımın ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız? Dünya durmuyor sizler için dünya penceresini araladık. Haydi, gelin Tarım 4.0 hatta Tarım 5.0 zamanı artık mı diyeceğiz!

Tarımın 1.0, 2.0, 3.0 ve 4.0’ları!

İlk devrimin yaşandığı zaman aralığının en temeldeki özelliği az oranda verimliliğin ve emeğin baskın olduğu üretim şeklinin hâkim olduğu Tarım 1.0’dır. 1950’lerin sonuna doğru, sentetik pestisitler, gübreler ve daha büyük etkiler sağlayan makineler üretim maliyetlerini daha düşük düzeylere getirmiş ve bu sayede “Yeşil Devrim” denilen Tarım 2.0 zaman aralığı ortaya çıkmıştır. Düşük maliyetler ve yeni uygulamalarla birlikte tarımda verimlilik artışı yaşanmıştır. “Küresel Konumlama Sistemi” (Global Positioning System) GPS sinyallerinin herkesin kullanımına açılmasıyla 1990’lı yıllarda Tarım 3.0 süreç, günümüzde daha çok “Hassas Tarım” kavramıyla birlikte isimlendirilmiştir. GPS teknolojisi ile birlikte, manuel yönlendirme uygulamaları, hasat makinelerine uygulanan hassas tarımda değişken oran uygulamaları (Variable Rate Application) VRA sistemleriyle özellikle gübreleme sürecinin izlenmesi ve takibinin sağlanması bu dönemde uygulanmış belirgin teknoloji sistemleri olarak ortaya çıkmıştır. Sizce, ülkemizdeki çiftçilerin yüzde kaçı hangi tarım devriminin içinde yer almaktadır?

Endüstri 4.0 ile sanayide yaşanan devrimin benzer paralel bir süreçte tarım sektöründe yaşanmaya başlanmıştır. Bu nedenle yükselişte olan akıllı teknolojilerin tarımsal üretimde de kullanılması gündeme gelmiştir. Tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini artırmak için modern teknolojiyi kullanan bir tarım yönetimi olarak akıllı tarım karşımıza çıkar. Özellikle bilgi ve sermaye, akıllı tarım teknolojiler için çok önemlidir. Akıllı tarım, “felsefesi doğanın heterojenliğini yöneterek üretim yapmak olan bilgi tabanlı tarımsal üretimdir.” ABD’de çiftçilerin yüzde 80’i akıllı tarım teknolojilerini kullanıyor iken Avrupa’da bu oran yaklaşık yüzde 24 düzeyindedir. Peki, ülkemizdeki çiftçilerin yüzde kaçı akıllı tarım teknolojilerini kullanıyor?

Son söz: Tarımda verimliliği en üst düzeye çıkarmak için tarımdaki büyük verilerin toplanması ve analiz edilmesi büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir. Akılı ve kazançlı tarım olarak da nitelenebilecek Tarım 4.0 ile elbette üretici de kazanacak! Zamanı doğru kullanacak, işgücünden tasarruf edecek, verimlilik sağlayacak, tasarruf ile yeni kaynaklar oluşturacak, dünya ile rekabet edecek, üretim girdisi optimizasyonu sağlayacak. Çiftçilerimizüreticilerimiz için işin özeti şu, “daha çok verimli üretim ve daha çok kâr!”

Aksi halde; ülkemiz tarımı, kendi geleceğini, kendi yönünü, kendine özgü projeler geliştirerek, Tarım 4.0’ı kullanarak Tarım 5.0’a entegre olmanın yollarını bulamazsa, nereye doğru koşacağını- bugün olduğu gibi yarın da hiçbir zaman bilemeyecektir!