PKK’nın siyasi uzantısı DEM, CHP ile İstanbul’da yaptığı kent uzlaşısı kapsamında Esenyurt başta olmak üzere 22 ilçede aday göstermedi. 31 Belediye meclis üyesi adayı ise CHP listelerinde yer aldı. Bu uzlaşma Adana ve Mersin’in de dahil olduğu bir çok yerde yapıldı. Ancak İstanbul hem DEM’in hem de CHP’nin üzerinde en çok durduğu seçim bölgesi oldu. DEM’in İstanbul’da Büyükşehir adayı çıkarmaması için birçok kez pazarlık masası kuruldu. Hatta masaya İzmir’de Tunç Soyer’in yeniden aday gösterilmesi karşılığında DEM’in İstanbul’da aday çıkarmaması da yer aldı.

Tunç Soyer’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibinde yer alması ve Cemil Tugay’ın kurultay sürecinde İzmir’de Özgür Özel’e destek veren tek belediye başkanı olması Soyer üzerinin çizilmesine neden oldu. Tugay’ın da DEM’e hassasiyetle yaklaşacağı ifade edilse de bu değişiklik kabul görmedi ve DEM İstanbul’da Meral Danış Beştaş’ı aday gösterdi.

Tunç Soyer’in DEM Parti için ayrı bir yeri var. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP, Tunç Soyer’in adaylığına destek vermiş, “tam bizim profilimize uygun bir aday” diyerek sahip çıkmıştı. Soyer, CHP’den çok HDP’nin adayı gibi seçim çalışması yapmıştı. Ekrem İmamoğlu da bu durumdan faydalanarak, Meral Danış Beştaş’ın geri çekilmesini sağlayacak ve “Kent Uzlaşısını” ilçelerden Büyükşehir seviyesine çıkaracak bir adım attı. İBB’nin tıpkı DEM gibi Eş Başkanlıkla yönetileceği garantisini Tunç Soyer’i seçim çalışmalarına katarak gösterdi. Yani İBB’yi DEM ile ortak yönetme teminatı vermiş oldu.

CHP'nin İzmir adayı Cemil Tugay da, İstanbul'a giderek İmamoğlu'na destek veren Tunç Soyer için, “Dünden beri içim acıyor. Ben burada belediye başkan adayıyım. Ama burada bir dakika yanımda durmayan bir belediye başkanımız, başka şehirde başkaları için çalışıyor” diyerek tepkisini gösterdi.

31 Mart 2024 seçimlerinde aday gösterilmeyen Tunç Soyer, Özgür Özel’in “Genel Merkezde birlikle çalışalım” teklifini reddetmesine rağmen Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul’da birlikte çalışalım” teklini kabul etti. Tunç Soyer hem 1 Nisan için tercihini İmamoğlu’ndan yana kullandı hem de “Kent Uzlaşısı” kapsamında İstanbul’da DEM’in İmamoğlu’nu desteklemesini amaçladı.

Bu durum “DEM, İBB adayı Meral Danış Beştaş’ı geri çeker mi?” sorusunu gündeme getirdi. Seçim pusulasının basılmasına rağmen Ankara’nın 3 ilçesinde adaylarını çektiği göz önüne alındığında aynı durumun Meral Danış Beştaş için de gündeme gelmesinin pek tabi mümkün olduğu söylenebilir. 31 Mart’a kadar DEM’in birçok yerde adaylarını CHP lehine geri çekmesinin önünde hiçbir yasal engel bulunmuyor. Aynı şekilde CHP’nin de DEM lehine adaylarını geri çekmesinin önünde bir hiçbir engel yok.

DEM’in “Kent Uzlaşısı” kavramını sadece bir seçim ittifakı değil, ileriye dönük bir örgütlenme modeli olarak gördüğünü göz ardı etmezsek, yaşanan bu sürecin de ne anlama geldiğini idrak edebiliriz. 

Mansur Yavaş ve Mürsel Yıldızkaya Ne Yapar?

Ankara’ya da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. DEM’in Ankara’da adaylarını geri çektiği 3 ilçenin gelişi güzel seçildiğini söylemek doğru olmaz. DEM’in Yenimahalle’de yüzde 2.3, Bala’da yüzde 6.8, Polatlı’da ise yüzde 5.4 oyu var. Buralar DEM’in tek başına iddialı olmadığı ancak CHP’ye vereceği destekle hak iddia edebileceği yerler. Kazanamasalar bile meclis üye sayısını artırmayı kazanç sayabilecekleri ilçeler. CHP Genel Başkanı Özel Ankara’daki bu uzlaşıyı tıpkı Esenyurt’ta olduğu gibi reddetti. “Biz Polatlı’da niye böyle bir şeye girelim. Adayımız MHP’li belediye başkanıydı” sözleriyle uzlaşının üzerini örtmeye çalıştı. Ancak Mürsel Yıldızkaya bu hassasiyete sahip biri olsaydı zaten MHP’den istifa edip CHP’den aday olmazdı. CHP’den belediye başkan adayı olan birisi DEM’in desteğinden sadece memnun olur. CHP ile DEM’in aynı düzlemde buluştuğu sır değil ki…

CHP, madem Ankara’da DEM ile “Kent Uzlaşısı” yapmadı, o halde hem ABB adayı Mansur Yavaş hem Polatlı adayı Mürsel Yıldızkaya hem de Yenimahalle ve Bala adayları tıpkı Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal gibi, “Bu kapıdan içeri DEM’liler giremez” desinler de görelim…