27 Eylül tarihinden sonra Kafkaslar’da olumlu bir şekilde dengeler değişmiş ve bu tarih 2. Karabağ Savaşı’nın başlangıç tarihi olmuştu. Bu tarihten itibaren Azerbaycan’da artık kimse doğru dürüst uyumamakta, cepheden gelen hoş haberlerin ilk müjdecisi olma heyecanındadır. Yıllardır beklenen hasret yavaş yavaş sona ermektedir. Beklenen adalet ve bekleyen topraklar sahibine kavuşmakta. Yakın zamanda, inşallah işgalde olan topraklarımızın tamamı kurtarıldıktan sonra hak yerini bulacaktır. Ancak şu an herkes kahraman Azerbaycan askerinin zafer dolu müjdesini beklemektedir. Az kaldı…

Kendi topraklarında terör mücadelesi sürdüren resmî Bakü operasyonları durdurması için telefon trafiğine maruz kalmaktadır. Fakat bu konuda kararlı olan Azerbaycan taviz vermemekte. İlham Aliyev’in “Fransa, Ermenileri bu kadar çok düşünüyorsa ve onlar için bir devlet kurmak istiyorsa, Marsilya şehrini Ermenilere versin ve orada devlet kurmalarına izin versin. Ne de olsa Marsilya’da çok sayıda Ermeni yaşıyor” mesajı, sadece Fransa için değil, diğer devletler için de bir çağrıydı.

İran ne kadar kendini tarafsız veya ara bulucu gösterse de, endişesi bölgede savaşın varlığından değil, başarılara imza atan Azerbaycan’a karşı kıskançlığından kaynaklanıyor. İran’dan Ermenistan’a kamyonlarla silah yardımı görüntüleri sosyal medyada paylaşılmakta. Güney Azerbaycan Türklerinin de bu konuda hassas olması herkesçe malumdur. Artık kamyonlarla yardım değil, tabutlar gönderme görüntülerinin altından da bir sahtekârlık çıkmaktadır. İddialara göre gönderilen tabutların içinde silahlar bulunmaktadır. Bu konuyu da güneylilere havale ediyoruz.

Aciz şekilde saatlerce avizeyle flört yaşayan ve triplere giren Paşinyan ise çareyi sivillerin yaşadığı bölgelere bomba atmakta görmekte. Bir an önce Rusya’nın müdahalesini bekleyen Paşinyan’ın amacı ateşkesi yeniden sağlamaktır. Günlerdir suskunluğunu bozmayan Rusya ise herkesi şaşırtmaktaydı. Önce “Rusya’nın bazı anlaşmalar gereği Ermenistan’ı savunma yükümlülüğü var ancak Azerbaycan’la savaş Ermeni topraklarında değil” açıklaması Azerbaycan tarafını rahatlatsa da bir nevi de Putin’in Batı ülkeleriyle yasak aşk yaşayan Paşinyan hükümetine kestiği ceza gibi de değerlendirilebilir.

Ermenistan ise Rusya’nın savaşa katılması için veya ateşkes sağlaması için durmadan provokasyonlarda bulunuyor, işgal ettiği toprakları kaybetme acısıyla uluslararası arenada destek kazanmak adına savaşın olmadığı bölgelere roket saldırısına devam ediyor ama Azerbaycan soğukkanlı davranarak bu oyuna gelmiyor. Gence, Abşeron, Mingeçevir, Agcebedi bölgesine atılan roketlerin karşılığını Ermenistan, İravan’a beklese de umduğunu bulamadı.

Anlaşılan Putin daha fazla geri planda kalmak istemediğinden ateşkes çağrısında bulundu ve her iki ülkenin Dışişleri Bakanlarının Moskova’da bir araya gelmesini istedi. Sürecin nasıl devam edeceğini Türkiye’nin kararlılığı da etkileyecektir. Bu aşamadan sonra sağlanan ateşkes Karabağ sorununun çözülmesi konusunda bir 30 yıl daha beklemesine sebep olacaktır. Ancak artık Azerbaycan halkının bu konuda tahammülü yoktur.