Türkiye’de coğrafi işaret tescil ettiren tüzel kişilikler içerisinde en büyük payı, Ticaret ve Sanayi odaları almaktadır. Belediyeler, şirketler, ticaret borsaları ve valilikler en fazla tescili bulunan kurumlar olarak ticaret ve sanayi odalarını takip etmektedir. Bu durumda Ticaret ve Sanayi Odaları’nın yöresel ürünleri sadece korumak ve geleceğe aktarma rolünün yanı sıra ürünlerin tanıtımında da aktif rol üstlendiklerini gösterir niteliktedir.

Coğrafi işaret, kırsal kesimde büyük istihdamlar sağlayarak, bölgeyi ve bölge halkını kalkındırma imkânı sağlar. Gıda ürünlerinin temelinde büyük bir tarımsal faaliyet var. Bu nedenle tarım ve kırsal kalkınma; geleneksel, bölgesel ürünlerin biyoçeşitliliğin korunması için coğrafi işaret önemli bir araçtır ve bu aracın doğru kullanılması gerekiyor.

Coğrafi işaret korumasının ekonomik etkisi, coğrafi işaretin ürüne piyasa kimliği kazandırması ve ürün farklılaştırmasına yol açarak böylelikle ürüne korunmadığı duruma göre daha yüksek bir fiyat verilmesindir. Coğrafi işaretlerin korunması, gelişmekte olan ülkelere ekonomik kazançlar sağlarken aynı zamanda kırsal yörelerde yaşayan üreticilerine de fayda sağlamaktadır. Yerel üreticiye sağladığı fayda ile kırsal alanların gelişmesine de katkı sağlar. Kırsal kesimin düşük gelir düzeyi düşünüldüğünde,  coğrafi işaret korumasının o yörede üretim yapan yerel halka sürekli bir gelir sağlar. Korunan ürünün yörede üretilmesi ve iş olanaklarının arttırılması köyden kente göçün önüne geçilmesine de yardımcı olacağı beklenmektedir. Coğrafi işaretleri ürünler tüketicilerin tercihlerini yönlendirerek, bu ürünlere olan talebi etkiler ve tüketicilerin o ürünü diğer ürünlerden ayırt etmesini sağlayarak ürüne bir kimlik kazandırır.

Coğrafi İşaretlerin; yerel ekonomiyi canlandırabilmesi, işgücü arzı sağlaması, göçün azaltılmasında ve küçük işletmelerin varlığını devam ettirmesinde kırsal kalkınma aracı olarak kullanılabilir. Coğrafi işaret almış ürünlerin üretimlerinin teşviki ve tanıtımının ülkesel politikalar içerisinde yer almasını gerektirmektedir. İlgili coğrafi bölgenin içinde yer alan yerel belediyeler, kaymakamlıklar, valilikler, ticaret odalarıyla işbirliği ve bilinçlendirme konusunda kırsal kesimdeki üreticilere ve halka yol gösterici olmalıdırlar. Coğrafi işaretler; geleneksel bilginin şekillendirildiği, paketlendiği ve satıldığı boyuttadır.

Yöresel ürün ve değerlerin coğrafi işaret kavramı ile hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalara ihraç edilmesi ülke ekonomisine makro ve mikro düzeylerde önemli katkılar sağlayacaktır. Ülkemizde önemli sorunlardan birisi tüketicilerin coğrafi işaretli ürün tüketip tüketmediğini bilmemesidir. Coğrafi işaretli ürünler kültürel miras niteliği taşıyan geleneksel ürünler olduğu için, üretildiği bölgede yaşayan insanların yaşam tarzları ve geçmişleri hakkında merak uyandırarak, tüketicileri ürünün ait olduğu bölgeye çekmekte ve yerel dinamiklerin canlandırılması bakımından çok önem arz etmektedir.

Yöresel ürünlerimizi Geleneksel Kültür Festivallerinde tanıtımına önem vererek farkını ortaya çıkarmalıyız. Farkımızı fark etmeli, ettirmeliyiz.

Avuçlarına ay yıldızlı kına yakarak Çanakkale'ye hareket eden Kınalı Hasan’ın memleketi Yozgat'tan; Yozgat Arabaşısı, Çanak Peyniri, Parmak Çöreği ve Tandır Kebabına sahip çıkmalıyız.

“Bastığın toprakları tanı” demişti ya şair. Kimlerin kanı, kimlerin canı, kimlerin hayalleri üzerinde geziniyorsun evlat! Kimler canlarını verdi bu topraklar için. Nice analar kınalı kuzularından vazgeçti. Nice sevdalar yarım kaldı. Tanı toprağını! Nasıl bir medeniyet kurdu ataların. Nasıl adalet dağıttı dünyanın dört bir tarafına! Tanı toprağını! Kimler geldi bu topraklardan, kimler geçti?

Ülke bizim, gelenek bizim, tohum bizim toprak bizim...