Tarımda teknoloji takibi ve kullanımı, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) konusu yıllardır beynimi meşgul eden, beni zorlayan bir konu olmuştur. Ya ben konuyu çok abartıyorum ya da işin ciddiyetini ifadeden acizim. Oysaki “tarımda teknoloji, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) konusunda ciddiyet eksikliği olmamalı. Tarımda anlık kararlar, anlık cümleler ve anlık işlerle yürüyen günü kurtarma anlayışı bir kenara bırakılmalıdır.”

Bugünkü teknolojinin sağladığı avantajlar sadece tarımda, iş hayatında ya da eğitim hayatında etkili değildir. Ev yaşantımızda da teknolojinin birçok yararı bulunmaktadır. Yakın bir zamanda Tarım 4.0, Endüstri 4.0’ın varlığı ve etkileri konuşulurken şimdilerde Endüstri 5.0 diye bir kavram uzunca bir süredir konuşuluyor.

Endüstri 4.0 için siber bir devrim deniliyordu. Şimdilerde, Endüstri 5.0 ‘a bir yandan “süper akıllı toplum” diğer yandan da “insansız teknoloji” diye de adlandırabiliriz. Endüstri 5.0 özetle: “Endüstri 4.0 öncesindeki üç devrim boyunca üretilen tüm sistemlerin daha akıllı bir hale getirilmesi, öğrenebilen, düşünebilen ve karar verebilen bir mekanizma oluşturulabilmesidir.” Endüstri 4.0’da insan faktörü mümkün olduğunca azaltılmış iken Endüstri 5.0’da insansız teknoloji oluşturulmuştur diyebiliriz.

TOPLUM 5.0’I ENDÜSTRİ 4.0’DAN AYIRAN EN ÖNEMLİ FARKLILIKLAR

Endüstri 4.0 bir işin nasıl yapılacağına dikkat çekerken Endüstri 5.0 ise yapılacak olan işi için insan-saat ilişkisini nasıl optimize edeceğinin çalışmalarını yürütmektedir.

Endüstri 4.0’da otomatik makinelerin kullanımı sıkça tercih edilirken Endüstri 5.0’da bilgili, tecrübeli ve yeterli bir çalışan gücünün iş üzerindeki verimini akıllı makinelere entegre ederek optimize edilmesine odaklanır.

Endüstri 4.0’da yapılan iş ne olursa olsun bilgisayara bir veri aktarımı sağlanır ve depolanır. Fakat Endüstri 5.0’da zaten halihazırda yapılan işi akıllı makineler aracılığı ile yaptıklarından çalışanların avantajına olacak şekilde oluşturulmasına dikkat edilir.

DİJİTAL SÜRECİN TARIMSAL ÜRETİME YANSIMALARI

Süper akıllı toplum olarak adlandırılan Toplum 5.0, toplumun teknoloji ile bir iş birliği sağlarken Endüstri 4.0 süreci ise günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen internet, bilgisayarlar ve sensörler ile birlikte nano teknolojideki ilerlemelerin gerçekleşmesiyle oluşan devrimsel değişiklikler tüm dünyayı dijital bir dönüşüme zorlamıştır. Kablosuz iletişim teknolojileri, yapay zekâ, makinalar arası iletişim, (M2M) bulut sistemleri, nesnelerin interneti (IoT) gibi kavramlarında hayatımıza girmesiyle mobil cihazların kullanım artışı tarım sektöründe de kendini göstermiş ve bu sürecin tarımsal üretime yansımaları ise tarımda dijital dönüşümü zorunlu kılmıştır.

DÜNYA, TOPLUM 5.0’A ENTEGRE OLURKEN BİZ TARIMDA KAÇ SIFIRI YAŞIYORUZ?

Bizde tarım devrimin 1.0, 2.0, 3.0 ve 4.0’larından bahsederken tarımın içinde olan insanların dahi bu kelimeleri ilk defa duymuş gibi bakması içten içe “eyvah eyvah” dedirtiyor! Düşününki bu işlerin içinde olan teknik personeller böyle bir haldeyken; okuma-yazma oranlarının büyük bir çoğunluğu ortaöğretim düzeyinde olan çiftçimize nasıl Tarım 4.0’ı anlatacağız? Nasıl Toplum 5.0’dan bahsedeceğiz?

İnterneti sosyal medya hesapları haricinde kullanamayan ve tarımla ilgili cep telefonu uygulamalarının kullanma oranları yüzde 3-5’lerde (banka uygulamaları) olan çiftçimize nasıl sırada Tarım 5.0 var diyeceğiz? 

Bütün işlerinin belge netteki gelen yazılara cevap vermek olarak düşünen, ya da kurum amirine bilgi notu hazırlayan, Tarım Bilgi Sistemin (TBS) de ÇKS dosyası giren, mühendis maaşı alıp memur işi yapan, yaparım aşımı takarım küpemi diye düşünen teknik personellere, bir gece ansızın yönetici olanlara, teknolojinin tarım da ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?  

Tarımdan bihaber yaşayan akademisyenlere, ziraat odalarına, STK ve çiftçi temsilcilerine: Bilgisayarlar ve sensörler ile birlikte nano teknolojideki ilerlemelerin gerçekleşmesiyle oluşan devrimsel değişikliklerden, kablosuz iletişim teknolojilerinden, yapay zekâdan, makinalar arası iletişimden, (M2M) bulut sistemlerinden, nesnelerin interneti (IoT) gibi kavramlardan mı bahsedeceğiz? Tarım 4.0’ın ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?

81 il tarım müdürlerine yapılacak işi; insan-saat ilişkisini nasıl optimize edeceklerinin çalışmalarını, bilgili, tecrübeli ve yeterli bir çalışan gücünün iş üzerindeki verimini akıllı makinelere entegre ederek optimize edilmesine odaklanmanın; Tarım 5.0’ın ülkemiz tarım için ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?

973 ilçe tarım müdürüne yapılan iş ne olursa olsun bilgisayara bir veri aktarımı nasıl sağlanır ve depolanır ve zaten halihazırda yapılan işi akıllı makineler aracılığı ile yaptıklarından çalışanların avantajına olacak şekilde oluşturulmasının ülkemiz tarım için ne denli önemli olduğunu mu anlatacağız?

Dünya durmuyor sizler için dünya penceresini araladık. Haydi, gelin Tarım 4.0 hatta Tarım 5.0 zamanı artık mı diyeceğiz!

Buyurun siz karar verin!..

Ülkemizdeki çiftçilerin yüzde kaçı hangi tarım devrimini yaşıyor?

ABD'de çiftçilerin yüzde 80’i akıllı tarım teknolojilerini kullanıyor iken Avrupa'da bu oran yaklaşık yüzde 24 düzeyindedir.

Buyurun cevabı siz verin!..

Ülkemizdeki çiftçilerin yüzde kaçı akıllı tarım teknolojilerini kullanıyor? 

SORUN KALPTE Mİ, DAMARLARDA MI?

Bugün, ülkemiz tarımı bir kez daha freni patlamış araba gibi yokuş aşağı gitmeye başladı ve “bir şey yapmalı” noktasını çoktan geride bırakmış durumdayız. Olan biteni izleyen aklı başında her insan aynı soruyu soruyor: “Ne yapabiliriz?”

Ve bir kez daha, karanlık çöktüğünde tarlamızın ortasında fenersiz yakalanmak üzereyiz; Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı Bey; Ağaçları görmek için artık ormana bakmalıdır. Sayın Yumaklı’dan önceki 5 bakanımızda bakanlığın aynı kademelerindeki BÜGEM, TAGEM, TİGEM, TRGM, HAYGEM ve diğer kurumların genel müdür ve yardımcılarını değiştirdiler. Ne oldu? Ne değişti? Ülkemiz tarımı adına değişen hiçbir şey olmadı. Sadece sendikalara ve siyasilere yakın liyakatli(?) (!) (…) insanlar yönetici oldu.

Ülkemiz tarımını insan vücudu gibi hayâl edelim ve Beyin (Cumhurbaşkanlığı), Kalp (Tarım Bakanlığı), Atar ve topar damarlar (Tarım İl Müdürlükleri), kılcal damlarlar ise (İlçe Tarım Müdürlükleri) olarak düşünelim. Şimdiye kadar bakanlık bünyesindeki kurumların genel müdür ve yardımcılarını değiştirmek tek başına çözüm oldu mu? Hayır! Çünkü sorun tamamen kalpte değil ki! Pompalanan kanın damarlardan geçişi, dolaşımı sıkıntılı, arada anjiyo tedavisi yapılıyor ama o da geçici, tam olarak çözüm olmuyor. Dolaysıyla kılcal damarlara yeterince kan gitmiyor ve hücreler (çiftiler, kırsal) beslenemiyor. Tekrar kanın kalbe dönüşünde de aynı sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor.

Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı Bey ve ekibinin öncelikle 81 il tarım müdürlükleri ve 973 ilçe tarım müdürlüklerini gözden geçirmelerinde fayda var diye düşünenlerdenim.

Son söz: Biz vatanımızı, devletimizi seviyoruz diyenlerden yüz katı vatanımızı, devletimizi, bayrağımızı ve milletimizi daha çok seviyoruz.

Atıl kurt, atıl kurt nereye kadar…