Bilgi ve öğrenmenin önemi hakkında yazılmış birçok kitap ve makale bulabilirsiniz. Ancak, bilginin kurumsal yönetimi olarak küçük bir araştırma yaptığınızda; mevcut bulunan ve/veya üzerinde çalışılan öğrenme ve bilgi tabanlı sistemlerin, sofistike-güncel bir anlayışla şekillendirilmesi yönünde gözle görülür bir konum ile, ülkemizde sektörel olarak bir boşluğun söz konusu olduğunun farkına varabilirsiniz.

Peki, nedir bu “bilgi yönetimi”!..

Bilgi yönetimi: Teknolojik ve kültürel işlemlerin bütünüdür. Elinizdeki kayıtlı veya kayıtsız verilerinizi, kişisel bilgi ve tecrübeye, yaşanmışlara dayalı birikimlerinizi toplayıp, düzenleyip kayıt altına alıp, yararlı bilgi hâline getirerek bunları doğru zamanlarda özellikle konunun uzmanı kişilerin, istenilen her yerden ulaşılabilmesini sağlayıp bu işlemler sonucunda pozitif iş planları üreterek yararlı neticeleri elde etmelerini sağlamak da diyebiliriz.

Günümüz itibarıyla organizasyonlar için bilginin ve öğrenmenin önemi aşikârdır. Fakat bilgi yönetimi üzerine ülkemizde yayınlanan yayın sayısı, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az desem abartmamış olurum. Bu konuda ABD’ye baktığımızda bilgi yönetimi alanında; üniversiteler, danışmanlık firmaları ve özellikle şirketlerinin yayınladığı yayınlar ve veriler bilgi yönetiminin, 1990’ların başından itibaren gündemlerini oluşturan önemli stratejik konularından biri olduğunu görürsünüz. Web sitesinde “bilgi yönetimi” “knowledge management” kelimelerini girerek basit bir tarama yaptığımızda, karşımıza çıkan sonucun ülkemizdeki işletmecilerin ve yatırımcıların konuya ne kadar uzak olduğunu görmemizi sağlar diye düşünüyorum.

Benim konuya bilgi yönetimi açısından yaklaşmamın nedeni ise, ülkemizde bilgi yönetimi ile enformasyon yönetimi arasındaki farkın ayrımına yeterince varılamamış olması ve bilgi yönetimi disiplininin tam anlamıyla bilinmemesi, tanınmamasıdır. Bu durumu fırsata çevirebiliriz. İşte fırsat! Ülkemiz açısından acı bir durum olmakla beraber, bu alanda hizmet vermeyi planlayan girişimciler açısından da heyecan verici olabilir.

Bugün baktığımızda ABD, Almanya, Fransa, Rusya vb. dünya ülkelerinin ekonomik güçlülüğünün altında gösterilmeyen, gizli neden, gizli destek tarımdır. İktisat ve ekonomi teoremleriyle sağ kulağı, sol elle kafa arakasından göstermeye çalıştıkları durumun ana menüsü de yine tarımdır. Aslında tarımda bilgi yönetimini kullanarak, biraz da tarımsal sömürü politikalarıyla süsleyerek bu hâle gelmişlerdir. Ama bizlere tarım değilmiş gibi yutturmaya çalışıyorlar o başka.

Söyler misiniz? Sizler sokaktan geçen birisine anahtarınızı vererek, arabanızı teslim eder misiniz? Peki, milyarlarca lira vererek aldığınız makinenizin koltuğuna, bir işçiyi oturtur musunuz? İşi biraz daha ileriye götüreyim, berber çırağına saç, sakal tıraşı olur musunuz?

Genel olarak herkes, araç şoförlüğü, sürücülüğü için ehliyet, makinesinin koltuğuna oturacak işçi için bonservis, tıraş olacağı berber için ustalık belgesi arar.

Bilgi çağında ve medeni yaşamda meslekler ihtisası, ihtisas da eğitimi zorunlu, zaruri kılmıştır. Rasyonel düşünceye göre; bilgisiz ve eğitimsiz üretimin mümkün olamayacağı varsayımıyla, meslekler ve ara eleman ihtiyacına göre meslek eğitimleri planlanmıştır.

Bugün ülkemizde de ticaret ve sanayide geldiğimiz nokta, bu konularda gerek okul, gerek kurs, gerek staj ve meslek içi eğitimlerle iyi kötü yol aldığımızı görüyoruz. Öte taraftan, nasılsa uğraşanı bol, kendi aralarında rakibi çok diye olsa gerek, tarımda; ne üretimi ne yönetimi, ne de eğitimi yeterince düşünemiyoruz.

Üniversitesine (eğitim-öğretimine) devam eden ve yeni mezun ziraat mühendisi meslektaşlarıma sesleniyorum. Elimden gelse tutup hepsine, tek tek söyleyeceğim. Bu gidişe dur demek biraz da sizin elinizde. Sevin ve severek okuyun “ziraat mühendisliğini”! Sevmiyorsanız bırakın, okumayın, seçmeyin. En az 30-40 yıl ekmek yiyeceğiniz bir mesleği, zorla okumayın. Atanıp keyfime bakarım diye düşünmeyin. Sizin için ve ülkeniz için, en iyisini yapmayı planlayın. Mesleğini seven, meslektaşlarına değer veren birisi olarak; oturduğunuz yerden para kazanma niyetindeyseniz olmaz bu iş, yürümez bu gemi, yol almaz bu araba. Sektörde para kazanma hırsı, kısa yoldan köşe dönme yüzünden gözü dönmüş bir sürü insan var zaten. Yaşınız çok gençken düşünceler dâhil, pek çok şeyi değiştirmek elinizde, durmayın, pes etmeyin!

İnsanların öncelikle bu mesleğe, çiftçiliğe ve ülke tarımına bakış açılarını ve tutumlarını değiştirmek kısmen de olsa sizin elinizde.

Mesleğimizin duayenlerine saygı ve sevgiyle!..