2021 yılını anlamlı ve önemli kılan hususlardan biri, Kafkasya ve Orta Asya’nın geniş coğrafyasına yayılan Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmasının 30’uncu yılına tekabül etmesiydi. SSCB’nin dağılmasıyla ata yurdumuz Türkistan’da yaşayan dost ve kardeş Türk halkları bir bir bağımsız devletlerini ilan etmeye başlamıştı. Türkiye, bu Türk devletlerini tanıyan ülkelerin en başında gelmekle kendinden bekleneni yerine getirmiş, bu ülkelerin dünyaya açılması ve entegre olmasında itici güç olmuştu.

Bağımsızlıklarının ilanını müteakip Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan’da hızlı ve büyük çapta değişim ve dönüşüm yaşanmaya başladı. Siyasi, sosyal ve ekonomik alanda yeniden yapılanma süreci devam ederken, bu ülkeler arasındaki ilişkilerde de önemli ilerlemeler kaydedildi. Diğer yandan, her bir ülkenin dışa açılmasıyla Orta Asya bölgesi küresel siyaset için de önem arz eden bir coğrafya olmaya başladı. Bu ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesiyle, bölgesel düzeyde yakınlaşma da mümkün oldu. Türkiye’nin öncülüğünde bu ülkeleri bir araya getiren uluslararası/çok-taraflı mekanizmalar sayesinde Türk devletleri arasındaki sosyal, ekonomik, siyasi, beşeri ve kültürel yakınlaşma ve ahenk hızla gelişti.

Ekim 2021’de İstanbul’da gerçekleştirilen Türk Konseyi Liderler Zirvesi’nde isim değişikliğine gidilerek “Türk Devletleri Teşkilatı”nın duyurulması ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu adında bir belgenin kabulüyle Türk devletleri arasındaki iş birliği ve eş güdümün en uç noktaya çıktığı dünyaya ilan edildi. Dolayısıyla 2021 yılı, Türk devletlerinin birlik ve dirlik sağlaması, yeni bir güç odağı olarak dünya siyasetindeki önemini artırması ve bir cazibe merkezi hâline gelmesi açısından bir dönüm noktasını teşkil etti.

2021 yılının Türk devletleri ve Türk dünyası için taşıdığı önemin altını çizmek, 30 yıllık bağımsızlık döneminin muhasebesini yapıp daha güçlü ve müreffeh bir Türk dünyası için kafa yormak, bekleneceği üzere yine Türk milliyetçilerine nasip oldu. Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin öncülüğünde kurulan ve Başkanlığını Sayın İsmail Faruk Aksu’nun yürüttüğü TASAV, bu konuda çok önemli bir çalışmayı hayata geçirdi.

TASAV tarafından yayınlanan ve editörlüğünü Prof. Dr. Savaş Çevik ile Prof. Dr. Erol Turan’ın yaptığı “Bağımsızlıklarının 30. Yılında Türk Devletleri: Ekonomik, Politik ve Sosyal Dönüşüm” adlı kitap, alanında uzman, geniş bir akademik kadro tarafından kaleme alındı. Türk devletlerinin 30 yıllık tecrübesini ekonomik, politik ve sosyal yönleri ile tahlil eden kitapta; ekonomi, maliye, hukuk, siyaset ve diplomasi gibi birçok disipline ait farklı bakış açılarıyla hazırlanmış on altı bölüm yer alıyor.

Kitabın sunuş yazısını kaleme alan TASAV Başkanı Aksu, “Dünyanın ağırlık merkezinin Asya kıtasına kaydığı ve Orta Asya’nın jeostratejik öneminin arttığı bir dönemde Türk devletlerinin Türkiye ile daha yakın ve güçlü bağlar kurmasının küresel yansımaları da elbette dikkat çekicidir” tespitinde bulunuyor. TASAV Başkanı “30 yıl öncesine kıyasla daha müreffeh, huzurlu, modern ve kalkınmış görünen Türk devletlerinin eriştiği nokta, hem bu ülkelerin hem bölgenin hem de tüm Türk dünyasının geleceği adına umut vericidir” değerlendirmesinde bulunurken, Türk devletlerinin önümüzdeki dönemde geçen 30 yıldan daha muktedir olacağına dair inancını da ortaya koyuyor.

Türk dünyasının son 30 yıllık zorlu sürecini, Türkiye ile diğer Türk devletleri arasındaki ilişkilerin seyrini ve gelecek yılların bizi ne yöne doğru yönlendirebileceğini anlamak isteyenler için mutlaka okunması gereken bu kitap, 2022’nin okuma listesinde ilk sıraya koyulmayı hak ediyor.