6+1’li masa 11. toplantısını İP Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde yapmadan önce önemli gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeler masanın bam teline dokunması ve yol haritasını belirlemesi bakımından önemliydi.

Bunlardan ilki CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek “adaylığını açıklaması” yönünde talepte bulunmalarıydı.

İkincisi, İP Kurumsal İlişkiler Başkanı Cihan Paçacı’nın, “Şöyle bir şey var: Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz. Bu itirazı İYİ Parti olarak görmezden gelemeyiz. Parti yetkili kurulları, şu anda Kemal Bey'in ismini onaylayacak noktada değil" yorumunda bulunmasıydı.

Üçüncü gelişme ise HDP’nin kapatılması davasının seçim sonrasına ertelenmesi talebinin AYM tarafından reddedilmesiydi. HDP’nin masada görünür olmasına karşı çıkılması ve perde arkasında yer verilmesi, HDP’nin masada hiç olmamasından daha mantıklı geliyordu. Bu yüzden HDP’nin seçim öncesi kapatılma ihtimalini gören başta Ali Babacan ve Meral Akşener masada bu partinin yerini alabilmek için önemli çıkışlar yaptı.

Babacan, “Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması” isteğiyle HDP’nin 3. Eş Başkanlığına oynarken; Akşener ise Diyarbakır’da “silah bırakmak için biz hazırız” diyerek HDP’nin yerini dolduracağının işaretini verdi.

Bu çıkışlar 6’lı masanın 30 Ocak toplantısı öncesi adaylık çekişmesindeki son çekişmeleriydi. Adayın açıklanma takvimi olarak da ikinci tur son görüşmesi olan 12. toplantı işaret edildi. Şubat ayı içinde yapılacak bir lansmanla da adayın duyurulması planlandı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı ve masadaki GÜL’cü dört partinin ayak diretmesi çoklu aday alternatifini hâlâ koruduğunu gösterdi. Bu ihtimali göz önüne alan GÜL’cüler, Kılıçdaroğlu’na karşı HDP’yi kendi saflarında tutmanın planını yapmaya başladılar. Yeni denklemde CHP ve DP bir tarafta; İP, SP, DEVA ve Gelecek Partisi de diğer tarafta yer aldı.

Masadaki taraflar ya HDP’nin yerini alarak ya da HDP’yi yanlarına alarak masadaki savaşı kazanmayı planladı.